Kıbrıs Rum Yönetimi’nin BM’deki Daimi Temsilcisi: “Kıbrıs sorunu, istila ve işgal sorunudur”

Kıbrıs Rum Yönetiminin BM’deki daimi temsilcisi, Guterres’in raporları konusunda endişe ve hayal kırıklığı ifade etti.

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin BM’deki Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Andreas Hacıhrisanthu’nun, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs’taki BM Barış Gücü (UNFICYP) ve iyi niyet misyonuyla ilgili raporları konusunda “endişe ve hayal kırıklığı” ifade ettiği haber verildi.

Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre, raporlar konusunda endişe ve hayal kırıklığı duyduğunu, çünkü raporların hiçbir yerinde Kıbrıs sorununun çözümüne atıfta bulunulmadığını savunan Hacıhrisanthu, 28 Temmuz’da kabul edilecek kararda, kapalı bölge Maraş konusunda güçlendirilmiş bir söylem, aynı zamanda müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin çabaları sürdürmesi için, BM Genel Sekreterine yönelik bir teşvik yer almasını umduğunu dile getirdi.

“ÇÖZÜM TEMELİNE İLİŞKİN AÇIK VE NET BİR İFADE YOKTUR”

Gazeteye göre, Kıbrıs (Rum) Haber Ajansı KİPE’ye açıklamasında, raporlarda daha fazla önem verilmesi gereken “üç anahtar noktaya” atıfta bulunan Hacıhrisanthu, bunları kısaca şöyle özetledi;

“İlk olarak çözüm temeline ilişkin açık ve net bir ifade yoktur. İkinci olarak, raporlarda, kapalı bölge Maraş’taki durumun ciddiyeti gösterilmediği gibi, Türk tarafının bölgeden istifade etme ve ekonomik anlamda sömürmekle ilgili ihlalleri de sürüyor. Memnun olmadığımız üçüncü nokta ise, siyasi süreçle ilgili olarak gelecekte ne olacağı konusunda raporda herhangi bir perspektif yok gibi görünüyor, çünkü herhangi bir siyasi süreç de yoktur.”

Türkiye’nin, KKTC’nin eşit egemenliği ve eşit uluslararası statüsünün tanınmasına dair şartlar kabul edilmedikçe müzakere masasına oturmayı kabul etmediğini de ifade eden Hacıhrisanthu, bunun BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık ihlalini teşkil ettiğini ve böyle bir şeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını ileri sürdü.

Hacıhrisanthu “Türkiye’nin bu uzlaşmazlığı varken ve karadaki ihlalleri devam ederken, raporun sanki de teknik komitelerin çalışmaları gibi çalışmalarla, mevcut rejimin normalleşmesine ilişkin bir çabada bulunulduğundan söz ettiğini” iddia etti.

“KIBRIS SORUNU, İSTİLA VE İŞGAL SORUNUDUR”

“Kıbrıs sorununun, iki toplum arasındaki güven eksikliği problemi değil, istila ve işgal sorunu olduğu” iddiasında da bulunan Hacıhrisanthu, ayrıca bu raporların öncekilerden daha sorunlu olduklarını, çünkü (raporların) şu an tek yapılabilecek şeyin, müzakere masasına oturup Kıbrıs sorununun çözümü için çabalamak yerine, iki taraf arasında işbirliği yapılması imasında bulunduğunu öne sürdü.

Hacıhrisanthu, umut ettikleri şeyin, 28 Temmuz’da oylanacak olan kararda “kapalı bölge Maraş’taki sürekli ihlaller konusunda güçlendirilmiş kınayıcı bir söylem olması yanı sıra müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin çabaları sürdürmesi için BM Genel Sekreterinin cesaretlendirilmesi olduğuna” da işaret etti.

Türkiye’ye F-16 uçaklarının satılmaması konusunda ABD meclisi genel kurulunda kabul edilen değişiklik önerisiyle ilgili gelişmeyi önemli olarak da nitelendiren Hacıhrisanthu, Türkiye savaş sanayisinin, Amerika’dan olanlar dahil olmak üzere herhangi ek bir araçla düzeyinin yükseltilmesinin, Doğu Akdeniz’deki düzen ve istikrara katkıda bulunmadığını iddialarına ekledi.