Yeşil dönüşümde Türkiye “avantajlı bir konuma” sahip

Yeşil dönüşümde Türkiye “avantajlı bir konuma” sahip

Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Zaimler, enerji arz güvenliğinin önem kazandığı küresel görünüm içerisinde Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde avantajlı bir konuma sahip olduğunu ve bu süreci hızlandırması gerektiğini söyledi.

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı ve Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nda (WEF) toplantının gündemine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Rusya’nın dünyanın en büyük petrol, doğal gaz ve kömür ihracatçılarından olduğunu hatırlatan Zaimler, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji jeopolitiğinin bu yıl Davos’ta ağırlığını hissettirdiğini söyledi.

Zaimler, toplantılarda artan enerji arz güvenliği endişelerinin, yükselen emtia fiyatlarının, insanların ödeme güçlerinin ve iklim hedeflerinin tartışıldığını belirtti.

Bu dönemde yenilenebilir enerjinin öneminin arttığını ifade eden Zaimler, şöyle devam etti:

“Bütün bu problemlere enerji üzerinden bakarsanız, bir tane reçete var: yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimize etmeniz lazım. Artan ihtiyaçlarla beraber bu yeni sistemleri, bu yenilenebilir yeni enerji sistemlerinin devreye girmesi için bütün iletim ve dağıtım şebekelerini yapmanız lazım. Büyük ölçüde de verimlilik projelerini yapmanız lazım. Bu üçünü yaptığınız zaman büyük ölçüde istihdam da yaratabiliyorsunuz. Bu aynı zamanda beraberinde bir ekonomik büyüme de getiriyor.”

WEF toplantılarında iklim hedeflerinin de ele alındığının altını çizen Zaimler, Paris Anlaşması ile açılan COP 26’ya giden yolda 2030’a kadar konulan hedeflerin ve yatırımların artan enerji maliyetleri nedeniyle yapılamayacağının ortaya çıktığını söyledi.

Zaimler, “Bunun için çok ciddi bir finansman gerekiyor. Bunun için de gelişmiş olan ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında ciddi farklılıklar var.” diye konuştu.

Mevcut küresel enerji görünümünün bölgesel etkilerine de değinen Zaimler, “Orta Doğu’nun Yeşil Dönüşümü adlı bir oturuma katıldım. Son 70 senede sıcaklık 2 derece artmış ve yağışlar beşte birine düşmüş. Bu ülkeler petrol, doğal gaz, hidrokarbon zengini ülkeler.” değerlendirmesinde bulundu.

Zaimler, konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye için yenilenebilir enerjide yapılacak yatırımlar, karbon maliyetlerinde 2026 sonrasında özellikle 70-100 avro gibi seviyelere çıkıldığı zaman, Türkiye’nin sanayisinde üretilen ürünlerin ihracatı için çok büyük önem kazanacak. Esasında Türkiye’nin bu dönüşümünü çok hızlandırması lazım.”

“Türkiye şanslı konumda”

Türkiye’nin yenilenebilir enerji görünümüne de değinen Zaimler, “Türkiye yenilenebilir enerjide öncü, dünyada da aynı zamanda hatırı sayılır ülkelerden biri. Ama bugünkü durum hem iklim hedeflerinin tutturulabileceği hem arz güvenliğinin sağlanabileceği hem de insanların bunun bedelini karşılayabileceği seviyede değil.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin yeşil enerji konusunda atacağı adımların ilerisi için büyük önem taşıyacağını belirten Zaimler, “Bizim yenilenebilir projelerimizi hızlandırmamız lazım, ki politikalarımız bu yönde. Ama bunların önünü hızlı bir şekilde açmamız lazım. Aynı zamanda verimlilikle ilgili projeleri acilen devreye almamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Zaimler, “Bugün zor gibi görünün konular doğal kaynaklarımızın zenginliği düşünüldüğünde bütün bu ülkeler arasında Türkiye’yi şanslı bir konuma getiriyor.” dedi.

Türkiye’nin enerji yoğunluğunu azaltarak daha çok katma değeri yüksek, daha teknolojik ürünlerin üretilmesine ağırlık vermesi gerektiğini belirten Zaimler, “Daha fazla gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) yaratmamız, insanların cebine daha fazla ücret koyarak satın alma gücümüzü artırmamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Zaimler, şunları kaydetti:

“Enerji fiyatlarının pahalılığı diğer bir konu. Sübvansiyon bunun önündeki en büyük engellerden birisi. Bugün enerjinin gerçek bedelini ödemediğiniz zaman orada verimlilik ortadan kalkıyor. Enerjinin gerçek bedeli arz ve talebe göre belirlenmediği zaman, arz güvenliğini sağlayacak, maliyetleri aşağı çekecek, iklim hedeflerini tutturacak yatırımların da yapılmasının önüne geçiyorsunuz. Avrupa Birliği’ndeki ülkeler de yeşil enerji yatırımına giriyorlar. Bu yatırımların önünü mevzuatı açmak yönünde çok önemli kararlar alıyorlar. Bu yatırımların önünü açmak için biraz mevzuatın da önünü açmak lazım.”

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ