“Temennimiz ve beklentimiz, Türk dünyası içerisinde tam üye olarak yerimizi almak”

“Temennimiz ve beklentimiz, Türk dünyası içerisinde tam üye olarak yerimizi almak”

Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Azerbaycan’ın İsmayıllı iline bağlı tarihi Basgal kasabasında yapılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 7. Gençlik ve Spordan Sorumlu Bakanlar Toplantısı’na katıldı.

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Ferit Gayıbov’un ev sahipliğinde yapılan toplantıya, TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Özbekistan Gençlik Politikası ve Spor Bakanı Adham İkramov, Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Çıngız Esengül Uulu, Kazakistan Spor ve Beden Eğitimi Komitesi Başkan Yardımcısı Aigul Bektenova ile Türkmenistan ve Macaristan’dan yetkililer katıldı.

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, TDT üyesi ülkelerdeki sportif faaliyetlerin ele alındığı toplantıda, spor ve gençlik politikaları hususunda iş birliği konuları ele alındı.

Ataoğlu: “Gözlemci olarak değil, asırlar boyu Mavi Vatan’da Türk varlığını canı pahasına koruyan bir ecdadın evlatları olarak, Türklüğün Akdeniz’deki varlığının gözetleyicisiyiz”

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, KKTC gençliğinin yıllardır uluslararası alanda spor ambargolarına maruz bırakıldığını belirterek, bunun insanlık dışı bir uygulama olduğuna vurgu yaptı.

Ataoğlu, Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak katılmaktan memnuniyet duyduklarını da belirterek, tam üyelik konusunun da gündeme gelmesi gerektiğini belirtti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti insanının, ekonomik kalkınma, refaha erişme ve dünya toplumları ile benzer koşullarda yaşam kalitesini geliştirme çabalarını geliştirmede sizlerin paylaşım ve etkin iş birliğini ülkemiz için son derece değerli fırsatlar olarak görmekteyiz” diyen Ataoğlu, ülkelerin ve toplumların gelişmesinde dünya, bölge ve ülke kaynaklarının akılcı, adil, dengeli kullanımı ile iş birlikleri, ortaklıklar, bilgi ve deneyim paylaşımının önemine değindi. Ataoğlu, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz Bölgesi’nde sınırlı bir alana; kıt doğal kaynaklara; zengin, çeşitli ve değerli doğal ve tarihi mirasa sahip olan ve üç kıtanın ticaret yollarının birleşiminden oluşan küçük bir ada olduğunu belirtti.

Kıbrıs sorununun kapsamlı, adil ve sürdürülebilir çözüme ulaşması için Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte uğraş verdiklerini anlatan Ataoğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı olarak bizler ekonomik kalkınma, refah, yaşam kalitesini iyileştirme çabalarımızda, uluslararası iş birliği, proje desteği olanaklarından yararlanamamakta, uluslararası kuruluşlarla veya diğer coğrafyalardaki ülkeler ve toplumlarla iş birliği yapamamakta, spor alanında dahi gençlerimiz uluslararası imkanlarından ve fırsatlarından yararlanamamaktadır” diyerek, bir yandan siyasi çözüm için çabalar sürerken öte yandan da ekonomik kalkınma, refahı artırma ve yaşam kalitesini iyileştirme yönündeki çabaların yoğunlaştığını kaydetti.

Ataoğlu, söyle devam etti:

“Türk Dünyası Teşkilatı’nın çok kıymetli Gençlik ve Spor Bakanları… KKTC’nin, yıllardan beridir, her alanda olduğu gibi spor alanında da maruz bırakıldığı haksız ambargo ve izolasyonlar nedeniyle, uluslararası organizasyonlara genç sporcularımızın katılmaları engellenmiş, bu nedenle ülke sporu hak ettiği gelişimi ve yaygınlığı kazanamamıştır.

KKTC, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın oluşumu ile 2013 yılında düzenlenen 1’inci Üniversite Spor Oyunlarına ev sahipliği yapmış, Türkiye, Afganistan, Kazakistan Kırgızistan, Pakistan ve Azerbaycan sporcularından oluşan toplamda 643 sporcuya ev sahipliği yapma gururunu ve heyecanını yaşadığını anımsatırım. Bu ülke gençleri ve ülke sporu açısından önemli bir adımdı. Ancak bunun devamı maalesef gelmedi.

Türk dünyasının kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk gençlerinin de, en insani hakkı olan spor yapabilme, uluslararası spor müsabakalarına katılabilme hak ve özgürlüğünün kazandırılması, Kıbrıs Türk gençliği açısından hayati bir önem arz etmektedir.

Türk Dünyası Teşkilatı’nda gözlemci üye sıfatı ile sizlerle birlikte yeni bir Türklük dünyası oluşumunda yer almanın haklı gurur ve heyecanı ile birlikte biliniz ki, gözlemci olarak değil, biz asırlar boyu Mavi Vatan’da Türk varlığını canı pahasına koruyan bir ecdadın evlatları olarak, Türklüğün Akdeniz’deki varlığının gözetleyicisi olduğumuz gerçeği ile sizlerle birlikteyiz. Temennimiz ve beklentimiz odur ki, bizler de Kıbrıs Türkleri olarak, kopmaz bir parçası olduğumuz Türk dünyası içerisinde, tam üye olarak yerimizi alırız. Bu gerçekle birlikte gençlerimizin kendi ülkelerinde insan hak ve özgürlüklerinin en temelinde yer alan spor yapabilme özgürlüğünü, işte bu Türk Birliği içerisinde elde ederek, yıllardan beri maruz bırakıldığı izole edilmişliğine son verip, yeniden ülkelerine sahip çıkabilme, milli ve manevi duygularının yeniden güçlenmesine neden olacaktır.

Özellikle, Türk Dünyası Teşkilatı’nın spor federasyonu oluşumunda, KKTC gençlerinin, spor yapma hak ve özgürlükleri için ortaya koymuş oldukları haklı istencin dikkate alınarak, Kıbrıs Türk genç sporcularının da kendi ecdatlarının torunları ile birlikte yarışabilme, bu vesile ile tanışabilme, birlikte mücadele edebilme haz ve heyecanından mahrum bırakılmasının dikkate alınması gerekliliğinin altını çizmek isterim.

Unutulmamalıdır ki, Türkler eski çağlardan beridir güçlü bir millet anlayışına sahiptir. Güçlü milletin özü de hiç şüphe yoktur ki karakteri güçlü nesiller yetiştirebilmektir. Bunun için de atalarımızın geleneklerini, kültürel miraslarını nesillerimize aktarabilmek, kültürlerimizin ortak noktalarını genç nesillere aktarabilmenin en temel yolu, gençlerin birlikteliklerini arttıracak organizasyon ve etkinliklerin düzenlenmesinden geçer. Emin olunuz ki, Kıbrıs Türk gençliği, ecdatlarının soyundan gelen kültürlerle birlikte olmaktan heyecan, gurur ve mutluluk duyacaktır.”

– “Geleceğimizi korumak adına daha çok anlatmamız, daha çok mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum”

Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkenin gençleri ile karşılıklı genç değişim programına gidilmesi ve Türk devletlerinden gençleri KKTC’de ağırlama temennisini bildiren Ataoğlu, “Gençlere ülkemizin tarihi ve kültürel yerlerini gezdirirken, Kıbrıs Türk gençleri ile kaynaşmalarını ve birbirlerini daha iyi tanımalarını arzuluyoruz. Ülkemizde her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz Gençlik Şölenine gerek dans grupları gerekse de sahne şovu yapabilecek gençleri şölenimize davet ediyoruz. Böylesi organizasyonların tüm Türk Devletleri arasında karşılıklı yapılması en büyük temennimizdir” dedi.

Ataoğlu, Kültürel Değişim Programları, Spor Etkinlikleri, Genç Girişimcileri Desteklemek, Eğitimde Teknoloji Kullanımını yaygınlaştıracak ortak projelerin geliştirilmesi, Gençlik Değişim Programları ile Gençlik Değişim Kamplarının oluşturulması, gençlerimizin birlikte sorumluluk paylaşarak, toplumsal sorunlara olan duyarlılıklarını arttırmaya yönelik olarak Sosyal Sorumluluk Projelerinin geliştirilmesi, Türklük Tarihi ve Kültürel Mirasın tanıtılacağı ortak etkinlikler ve Türk Devletleri Genç Kültür Festivalleri ile kültürel birlikteliği arttırmaya yönelik organizasyonların düzenlenmesi önerilerine değinen Ataoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak tüm bu etkinliklerin düzenlenmesi adına üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirtti.

Ataoğlu konuşmasına, “Tarihi ve kültürel miras alanlarımızın korunmasında, değişen şartlara karşı daha kolay uyum sağlayabilmek ve geleceğimizi korumak adına daha çok anlatmamız, daha çok mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu değerli toplantıya katılıp bizleri en iyi şekilde ağırlayan Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Farid Gayibov’a ve Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanychbek Omuraliev’e ayrıca teşekkürlerimi sunmak isterim.En içten dileklerimle saygılar sunar, organizasyona katkı koyan herkesi tebrik ederim” sözleri ile son verdi.

-Bak: “Zaman KKTC’yi tanıma zamanıdır”

Toplantıda konuşan Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, KKTC’nin tanınma zamanının geldiğine vurgu yaptı.

Bak, Azerbaycan’a gitmeden önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde temaslarda bulunduğunu bildirerek, “KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm modelini kuvvetle destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın (Erdoğan) eylülde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda ifade ettiği gibi, zaman KKTC’yi tanıma zamanıdır” diye konuştu. Bak konuşmasında, Azerbaycan’ın Zafer Günü’nü de kutladı.

Konuşmaların ardından TDT üye ülke Spor ve Gençlik Bakanları aile fotoğrafı çekerek, karşılıklı hediye takdiminde bulunuldu.

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ