Rum hükümetinden Türkiye’nin KKTC’deki faaliyetleriyle ilgili açıklama

Rum hükümeti dün bir açıklama yaparak, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki faaliyetlerine değindi ve “ortamı militarize etmenin”, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin çabasına yardımcı olmadığını iddia etti.
Rum hükümeti açıklamasında ayrıca, Rum tarafının niyetinin, sahip olduğu diplomatik araçların kullanılması yolunda devam etmek olduğunu ifade etti.
Alithia gazetesi “(Türkiye’nin faaliyetleri) Diyaloğun Yeniden Başlamasına Yardımcı Olmuyor” başlıklı haberinde, Rum Hükümeti Sözcü Yardımcısı Panayotis Sedonas’ın konuyla ilgili açıklamasına yer verdi.
Sedonas, “Türkiye’nin tüm ortamı militarize etmek ve bölgede daha fazla istikrarsızlık ve güvensizliğe yol açma konusunda devam eden çabasının, BM Genel Sekreteri’nin Berlin görüşmesinin ardından, beş taraflı gayri resmi bir konferansın düzenlenmesine ilişkin üstlendiği çabasına engel teşkil ettiğini” ileri sürdü.
Türkiye’nin bu faaliyetlerinin Kıbrıs sorunuyla ilgili diyaloğun yeniden başlaması çabalarına hiç yardımcı olmadığını öne süren Sedonas, kendi istikametlerinin ise, Rum hükümetinin hali hazırda izlediği sorumlu diplomasi yolunda devam etmek olduğunu savundu.
Sedonas, Rum tarafının niyetinin ortamın daha da kötüleşmesine katkıda bulunmak değil, bölgede güvenlik ve barış olan, büyük hedefe yol açacak faaliyetler üstlenmek olduğunu sözlerine ekledi.
Haberde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuyla ilgili yazılı açıklamasına da yer verdi ve “Akıncı: Kuzey’deki ve Güney’deki Drone’lar Çözümü Daha Gerekli Hale Getiriyor” başlığını kullandı.
Fileleftheros ise “Türkiye Freni- Ankara Kıbrıs Sorununda Olumsuz Faktör, Akıncı ise (Türkiye’yi) Haklı Gösteriyor” başlıklı haberinde, Rum Hükümeti Sözcü Yardımcısı Panayotis Sedonas ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarına yer verdi.
Gazeteye göre, “Türkiye’nin işgal altındaki bölgelerin militarize edilmesi ve hali hazırda güçlü olan askeri imkânlarının güçlendirilmesi tercihinin yeni olmadığını” iddia eden Sedonas, sözlerinin devamında, “Türkiye’nin, Crans Montana’da Kıbrıs’ta askeri bir üs ve adadaki daimi varlığı konusundaki ısrarını” anımsattı.
Haravgi gazetesi ise “Savaş Marşları Burada ve Orada” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın “militarizasyona”, yabancı korvetler ve tatbikatlarla yanıt verdiği eleştirisinde bulundu.
Rum Hükümeti Sözcüsü Kiriakos Kusios’un açıklamalarına da yer veren gazete, Kusios’un dün RIK’e yaptığı açıklamada, “işgal altındaki bölgelerin Türkiye tarafından militarize edildiğinden” söz ettiğini aktardı.
Geçitkale Havalimanı’nın kullanılmasının üçüncü ülkeleri de etkilediğini, bu gergin durumun hızının düşmediğini ve kendilerinin Doğu Akdeniz’deki bu durumun denetim altına alınmasını istediklerini öne süren Kusios, bunun da ötesinde Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın tamamını kontrol ettiğinin açık olduğunu ve kararların esasında Türkiye tarafından alındığını ileri sürdü.
Kendilerinin uygun bütün önlemleri aldıklarını, dostlarını, müttefiklerini aynı zamanda uluslararası örgütleri bilgilendirdiklerini belirten Rum sözcü, bu gelişmeleri protesto ettiklerini, buna paralel olarak kendi planlamalarıyla ilerlediklerini de öne sürdü.
Kusios, bu planlamaların, diplomasi ve hukuki önlemler alınması çerçevesinde belirlendiğini belirterek, en güçlü noktanın ise, AB tarafından Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması olduğunu ve hali hazırda süreci başlattıklarını kaydetti.
Fileleftheros gazetesi “Sıcak Bir Olayla Flört Ediyor” başlıklı başka bir haberinde ise, Türkiye’nin genel anlamda istikrarsızlaştırma hedefine sahip olan hareketlerle, Doğu Akdeniz bölgesini bir yanardağa çevirmek istediğini iddia etti.
Ankara’nın artık Yunanistan ve Güney Kıbrıs aleyhindeki çemberi gittikçe daraltarak, iki eksende hareket ettiğini iddia eden gazete, Ankara’nın Doğu Akdeniz’de de genel bir karışıklığa sebep olmak istediğini ileri sürdü.
Türkiye’nin, sürekli gerginlik temposunda hareket etmeyi sürdürerek, artık her gün yeni meydan okumalarda bulunduğunu iddia eden gazete, Kuzey Kıbrıs’a İHA’ların gönderilmesi ve genel olarak Kuzey Kıbrıs’ın militarize edilmesi hareketlerinin ardından, Ege’de de suların ısınması için hareket edildiğini öne sürdü.
ANKARA’DAN NAVTEX İDDİASI
Ankara’nın, Rum kesiminin sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki bölgede dün, koordinatları aynı olan ve aynı deniz bölgesini bağlayan iki Navtex yayımladığını iddia eden gazete, bu Navtex’lerin amaçlarının ise farklı olduğunu öne sürdü.
Bir durum için, 24 Aralık’ta öğleden önce 2-4 saatleri arasında gerçek mermilerle atış yapılmasının öngörüldüğünü ileri süren gazete, diğer durum içinse aynı gün akşam üzeri 7-9 saatleri arasında deniz tatbikatları yapılmasının planlandığını iddia etti.
Gazete haberinde Türkiye Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in açıklamalarına da yer verdi.
RUM SAVUNMA BAKANINDAN AÇIKLAMA
Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis ise konuyla ilgili açıklamasında, Türk hareketlerinin tamamının sıkı bir şekilde takip edilmekte olduğunu belirtti.
Herkesin savaş çabalarını göz önünde bulundurması gerektiğini de iddia eden Angelidis, bir panik ortamı meydana getirilmemesi konusunda basın yayın organları ve gazetecilerin yardımının gerekli olduğuna işaret etti.
Angelidis, politik aşamada ise, Türkiye’nin bu faaliyetlerinin Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin özlü diyaloğun yeniden başlamasına engel teşkil ettiğini de iddialarına ekledi.
PARTİLER
Gazeteye göre, DİKO Başkan Yardımcısı Hristiana Erokritu açıklamasında “işgal altındaki bölgelerin askeri bir üsse dönüştürülmesinin, DİKO’nun, işgal birliklerinin tamamının Kıbrıs’tan ayrılması ve herhangi bir geçiş aşaması olmamasına dair istikrarlı tezini haklı çıkardığını” iddia etti.
DİKO, açıklamasında, Rum hükümetinin bu duruma şiddetli bir şekilde tepki vermesi gerektiğini de ekledi.
Dayanışma Hareketi de açıklamasında “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan’ın egemenlik haklarını müdafaa etmenin yükümlülük olduğu” iddialarını ekledi.
Haravgi gazetesine göre “Kıbrıs Barış Konseyi” ise, Türkiye tarafından yeni silah sistemleri yerleştirilmesinin ada için büyük tehlikelere gebe olduğunu iddia ettiği açıklamasında, Rum hükümetine de “Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmak yerine, Kıbrıs’ı daha fazla militarize etme” eleştirisinde bulundu.
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki faaliyetlerini eleştiren “Kıbrıs Barış Konseyi”, Anastasiadis hükümetinin ise PECSO ve NATO yolunda olduğunu ekledi.