Pasaport tartışmaları kontrol edilemez yola girdi!

Rum Yönetimi’nin 14 Kıbrıslı Türk yetkilinin pasaportlarını iptal etmesiyle ilgili tartışmaların kontrol edilemez bir yola girdiği ve herkes Kıbrıs sorunuyla ilgili eylem beklerken, konunun farklı bir boyut kazandığı bildirildi.
Fileleftheros gazetesi “Tartışmaların İçinde Kayboldular… Geleceği Bırakıp Yüksek Tondan Çok Cepheli Tartışmalarla Geçmişe Döndüler” başlık ve spotuyla aktardığı haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için atadığı Geçici Özel Danışman Jane Holl Lute’un adaya yapacağı ziyaretin henüz netleşmediğini ve Hükümet çevrelerinin, Lute’un ziyaretinin Afganistan’daki gelişmelere bağlı olarak gerçekleşmeme olasılığının bulunduğunu kaydettiklerini yazdı.
Gazete, buna bağlı olarak Lute’un ziyaretinin birkaç gün gecikmeli olabileceğini veya hiç gerçekleşmeyebileceğini belirtirken, DİSİ lideri Averof Neofitu’nun da dünkü açıklamalarında aynı şeyden bahsederek Lute’un ziyaretinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorguladığını kaydetti.
Lute’un ziyaretinin birkaç gün öncesine kadar, New York’ta eylül sonu yapacağı temaslarla ilgili zemini belirleyecek olması açısından önem arz ettiğini yazan gazete, bugün ise Lute’un adaya gelmesi halinde, önünde pasaport mevzusunu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yapmış olduğu 1960 Anayasası’na dönüş önerisini bulacağını belirtti.
Gazete, Rum Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos’un dün, Anastasiadis’in önerisine açıklık getirerek, Tatar’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarından doğan haklara atıfta bulunmasıyla birlikte Başkan Anastasiadis’in, Tatar’ı Kıbrıslı Türklerin yetkilere (yasama, yürütme ve yargı) geri dönmesiyle anayasal düzenin yeniden tesis edilmesini ve toprak konusunda diyaloğun BM kararlarına göre yeniden başlatılmasını kabul etmeye çağırdığını kaydettiğini yazdı.
Habere göre Anastasiadis-Tatar arasındaki karşılıklı söylemler devam ederken, Rum muhalefet partisi AKEL de tartışmalara dahil oldu. AKEL’den dün yapılan açıklamada, Anastasiadis’in yaptığı eylemlerle başardığı tek şeyin, Kıbrıs sorunundaki çıkmazı güçlendirmek ve “bölünme politikası güden Türkiye’nin ekmeğine yağ sürmek” olduğuna vurgu yapıldı.
AKEL, Anastasiadis’in 1960 Anayasası’na dönüş önerisinin, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi ve yeniden birleşme çözümünün başarıya ulaşmasıyla ilgili iradeye dair uluslararası toplumun gözündeki son güven kırıntılarını da yok ettiğini; ayrıca bu öneriyle iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon zemininin terk edilmiş olacağını ifade etti.
Gazete, AKEL’in bu eleştirilerine Hükümet Sözcüsü Pelekanos’tan yanıt geldiğini ve Pelekanos’un, AKEL’i Anastasiadis’in icraatlarını sıfırla çarpmakla suçladığını yazdı.
Habere göre Pelekanos, çarpıtma ve sıfırla çarpma politikasının, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını ve Kıbrıs sorununun çözümünü savunurmuş gibi görünmeye çalışan bir partinin değişmez taktiği olduğunu söyledi.
Pelekanos, Anastasiadis’in açıklamasının iki yerinde Doruk Anlaşmaları’na, BM kararlarına ve AB Müktesebatı’na değindiğine işaret ederek, AKEL’in bir yandan Anastasiadis’i diyaloğun yeniden başlatılması için inisiyatif almaya davet ederken, diğer taraftan Hükümet’in “bölünmeyi önleyecek” her kararını eleştirmekle kendi içinde çeliştiğini kaydetti.
Gazete, Rum Ulusal Halk Cephesi ELAM’ın da kavgaya müdahil olarak, AKEL’in, Anastasiadis’in Tatar’a verdiği yanıta gösterdiği sert tepkinin, AKEL’in adanın bölünmesindeki ısrarının ispatı olduğunu açıkladığını yazdı.
Politis gazetesi “1960 Anayasası’na Dönüşle İlgili Karşılıklı Suçlamalar… Konu DİSİ İçin Kapandı, AKEL Başkan Güvenilir Değil Diyor” başlık ve spotuyla aktardığı haberinde, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun tansiyonu düşürmeye çalıştığını ve pasaportlarla ilgili kararın alınmış olup, mevzunun DİSİ için sonlandığını söylediğini yazdı.
Habere göre Neofitu, pasaportların iptal edilmesinin belirli bir sembolik mesaj verdiğini ve AB ile diğer uluslararası makamlardan tedbir alınmasını istediklerini kaydetti.
Pasaportların iptal edilmesiyle Kıbrıs sorununun çözüleceği ya da Tatar ile Türkiye’nin kabul edilemez eylemlerinin sona ereceği gibi düşünceleri olmadığını belirten Neofitu, konunun özünde “Türk uzlaşmazlığının” üstesinden gelinmesinin ve Kıbrıs sorunu için diyaloğa girilmesinin bulunduğunu ve Kıbrıs sorunuyla ilgili tartışmaları, geri alınan 14 pasaportla ilgili kavgaya dönüştürmek istemediklerini söyledi.

NURİS: “YALNIZCA 14 KIBRISLI TÜRK’ÜN PASAPORTU İPTAL EDİLDİ”
Alithia gazetesi de, Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris’in dün yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk basınında yer alan, “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportları iptal edilen 14 Kıbrıslı Türk siyasiyle birlikte 10 kişinin daha bulunduğuna dair haberleri yalanladığını yazdı.
Habere göre Nuris, Rum Hükümeti’nin yalnızca 14 Kıbrıslı Türk’ün pasaportlarını iptal ettiğini söyledi.
Haravgi gazetesi de ilgili haberini manşetten, “Başkan Hangi Çözümü Önerdiğini Artık Netleştirsin… Ağız Yokladığı İki Devletli Çözümü mü, 1960 Anayasası’na Dönüşü mü, Yoksa Siyasi Eşitlik Zeminindeki İki Toplumlu ve İki Bölgeli Federasyonu mu” başlığıyla aktardı.