“Ortak hedefimiz, KKTC ile somut işbirliği alanlarının tespiti suretiyle, işbirliğimizin daha da geliştirilmesidir”

“Ortak hedefimiz, KKTC ile somut işbirliği alanlarının tespiti suretiyle, işbirliğimizin daha da geliştirilmesidir”

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim konuşmasına, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramını kutlayarak başladı.

Bakan Yardımcısı olduğunda ilk ziyaretini Konsolosluk İstişareleri kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiğini ifade eden Serim, şöyle devam etti:

“Yavru vatanla süregelen müstesna ilişkilerimizin ışığında, ülkemizde gerçekleşen seçimlerin ardından yeniden göreve atandıktan sonra ilk ziyaretim de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne oldu. Yeniden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunmaktan ve sizlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederim.”

“Milletimizin yüzyılı olacağına inandığımız Türkiye Yüzyılında ‘milli davamız Kıbrıs’ önceliğimiz olmayı sürdürecektir” diyen Serim, Kıbrıs meselesinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından ortaya konulan vizyona desteklerinin tam olduğunu kaydetti.

Serim şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk tarafının ve Rum tarafının müzakere masasına ancak iki eşit olarak oturmaları halinde bu süreçten bir sonuç alınabileceğini tekraren vurgulamak istiyorum.

Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar tarafından 8 Temmuz 2022’de BM’ye sunulan göç konusunda işbirliği önerisini de kuvvetle destekliyoruz. AB ile olan temaslarımızda da bunu gündeme getiriyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) anayasal adıyla gözlemci üyeliğinin ardından KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin de Türk Devletleri Teşkilatı Parlamenter Asamblesi’nde (TÜRKPA) gözlemci statüsü elde etmesinden büyük memnuniyet duyduk.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve kurumlarının Türk Devletleri Teşkilatına üyeliğinin şüphesiz birçok alanda KKTC’ye getirileri olacaktır. Özellikle ekonomi, turizm ve eğitim alanında bunun somut sonuçlarını yakın zamanda göreceğimize inanıyoruz.

Bu başarıları elde edebilmek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarıyla birlikte yoğun çaba gösterdik.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Dünyasıyla bütünleşmesi ve uğradığı haksız izolasyonun sona erdirilmesi açısından önemli olan bu gelişmeleri daha da ileri taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarıyla eşgüdüm ve uyum içerisinde, yakın çalışmakta olduklarını kaydeden Serim, bu kapsamda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına konsolosluk yardımı sunulması hakkında anlaşmayı da imzaya hazır hale getirdiklerini söyledi.

“Esasen, bu anlaşma olmadan da, Türkiye olarak kovid krizinde, Sudan krizi tahliyesinde ve başka üçüncü ülkelerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarını kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadık.” diyen Serim, “KKTC diplomatlarının sürücü belgelerini Türkiye Cumhuriyeti sürüş belgesiyle değiştirmelerini mümkün kılan Anlaşmayı da 5 Temmuz günü TBMM Genel Kurulunda kabul ettik “ dedi.

Serim, “Ortak hedefimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile somut işbirliği alanlarının tespiti suretiyle, işbirliğimizin daha da geliştirilmesidir. Bu alanlardan biri de artık tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen düzensiz göçle mücadeledir. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Mesut Ener başkanlığında gerçekleştirdiğimiz görüşmede de düzensiz göçle mücadeleyi kapsamlı şekilde ele aldık. Yaptığımız çalışmaları Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, Başbakan Sayın Ünal Üstel, Dışişleri Bakanı Sayın Tahsin Ertuğruloğlu ve İçişleri Bakanı Sayın Dr. Ziya Öztürkler’le yaptığımız görüşmelerde de ele aldık.Güncel sınamalar karşısında kapasite güçlendirilmesi ve tecrübe paylaşımı üzerinde durduk. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle bu alandaki işbirliğimizi güçlendirmek konusunda mutabakat metnini imzaya hazır hale getirdik.” İfadelerini kullandı.

Göçün, kaynak, transit ve hedef ülkeler olmak üzere tüm dünyayı derinden etkileyen bir olgu olduğunu, tek başına hiçbir ülkenin çözebileceği bir sınama olmadığını kaydeden Serim, şöyle devam etti:

“Son yıllarda Suriye’de, Ukrayna’da, Afganistan’da ve yakın zamanda Sudan’daki durum sebebiyle yaşanan göç dalgaları, göçün uluslararası alanda ne denli ciddi bir mesele haline geldiğini gözler önüne seriyor.

Türkiye’nin düzensiz göçle mücadele alanındaki tecrübesi çok büyük. Bu alanda dünyada en önde gelen ülkelerden biriyiz. 2022’te 285.027 düzensiz göçmen yakalandı. Bu sayı neredeyse tüm AB ülkelerinde yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısına eşit (AB/FRONTEX 330 bin).

Bu yıl 6 Temmuz itibariyle ise bu rakam 82.045 olarak gerçekleşti. İnsan kaçakçıları ile amansız mücadelemiz de sürüyor. 2022’de 9.149 insan kaçakçısı yakalandı. 2023’ün ilk 7 ayında ise bu rakam 3.185 olarak gerçekleşti.

Gönüllü geri dönüşler bakımından da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Suriye’nin güvenli bölgelerine 560.322 Suriyeli dönüş yaptı. Önümüzdeki dönemde de 1 milyon Suriyelinin dönüşü için konut dahil hazırlıklar yapıyoruz.

Siyasi, ekonomik pek çok farklı nedenden kaynaklanabilen düzensiz göç, her küresel sorun gibi ancak ve ancak küresel işbirlikleriyle çözülebilir.

Bu anlayışla, düzensiz göçle mücadele konusunda uluslararası işbirliği çağrımızı her fırsatta yineliyoruz.

Düzensiz göçün getirdiği sınamalara, küresel işbirliği olmadan sürdürülebilir ve uzun vadeli çözümler bulunamayacağına inanıyoruz.

Düzensiz göçün tamamen engellenemeyeceğinin bilincindeyiz, fakat yasadışı geçişlerin en aza indirilmesi ve yasal göçün teşviki hususundaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu alanda tecrübe paylaşımının öneminin farkındayız ve her konuda olduğu gibi düzensiz göçle mücadele konusunda da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendi çıkarlarını savunmasında işbirliğine ve elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız.”

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ