Oktay: “Yunanistan ve Rum kesiminin savunduğu tezler uluslararası hukuka göre dayanıksızdır”

Oktay: “Yunanistan ve Rum kesiminin savunduğu tezler uluslararası hukuka göre dayanıksızdır”

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin, “Yunanistan ve Rum Kesimi’nin savunduğu tez ve argümanlar, uluslararası hukuka göre, dayanaksızdır. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Dünya kamuoyu er ya da geç ülkemizin haklılığının farkına varacaktır.” ifadesini kullandı.
Oktay, Türkiye’de, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde yayımlanan Kriter dergisine gündemi değerlendirdi.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de ortaya koyduğu tavır konusunda Oktay, “Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi hem Fransa gibi kıyıdaş dahi olmayan ancak kirli sömürgeci geçmişleri nedeniyle açgözlü bölge dışı aktörlerin hem de sözde birlik dayanışması bahanesiyle Avrupa Birliği’nin (AB) desteğini arkalarına almaya çalışıyorlar.” açıklamasında bulundu.
Tüm bu çabaların ardında göz ardı edilen gerçekler olduğuna dikkati çeken Oktay, “Yunanistan ve Rum Kesimi’nin savunduğu tez ve argümanlar, uluslararası hukuka göre, dayanaksızdır. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Dünya kamuoyu er ya da geç ülkemizin haklılığının farkına varacaktır.” ifadesine yer verdi.
Oktay, Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını gözetmekle mükellef olduğunun altını çizerek, “Hiçbir ülkenin hakkında da zerre kadar gözü yoktur.” vurgusu yaptı.
Türkiye – AB ilişkilerine de değinen Fuat Oktay, bugün içinde bulunulan durumun belirli bazı üye ülkelerin kendi siyasi çıkar ve gündemlerini AB düzlemine taşımasından ve Türkiye-AB ilişkilerini bir anlamda rehin almasından kaynaklandığını belirtti.
AB’nin bu ortamda önündeki en akılcı seçeneğin tarafsız ve adil davranarak kolaylaştırıcı rol üstlenmesi olduğunun altını çizen Oktay, şöyle devam etti:
“Şahit olduğumuz üzere, Avrupa Birliği şimdiye kadar bunu başaramadı. Hatta ülkemizin haklı olduğu pek çok konuda Birlik içinde ‘üyelik dayanışması’ tercih edildi ve böylece Avrupa Birliği de sorunların bir parçası haline geldi. AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde mutlaka Türkiye-AB ilişkileri de ele alınacaktır. Bu zirvede, Türkiye’ye yönelik olumsuz bir ton kullanılması ve yaptırım diline başvurulması, hiç kuşkusuz, Türkiye-AB ilişkilerine hiçbir yarar sağlamayacağı gibi Doğu Akdeniz konusundaki kararlılığımızı da dirhem etkilemeyecektir.”

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ