“Mutasyonlu virüs, hastaneye yatış ve ölüm hızını artırabilir”

“Mutasyonlu virüs, hastaneye yatış ve ölüm hızını artırabilir”

Tıp alanındaki uzmanlık derneklerince, küresel salgına yol açan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyon sonucu farklılaşan üç ayrı varyantının, hastaneye yatış ve ölüm hızını artırabileceği belirtilerek, çok sayıda insanın aşılanması sağlanıncaya kadar bu varyant virüslerin yayılımlarını önlemek için daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti ve Halk Sağlığı Uzmanlığı Derneği tarafından, dünyada tehdit oluşturan koronavirüs (SARS-COV-2) varyantlarına ilişkin kapsamlı değerlendirme yapıldı.
Değerlendirmeye göre, virüslerin özellikle de koronavirüsler gibi RNA virüslerinin çoğalması ve yayılması sırasında genomlarında mutasyonlar gelişiyor. Mutasyonların çoğunun anlamlı bir etkisi olmamakla birlikte, bazı mutasyonlar virüse bulaştırıcılığın artması gibi avantajlar sağlayabiliyor. Bu şekilde avantajlı hale gelen virüs varyantlarının seçilmesi ve baskın hale gelmesi kolaylaşabiliyor.
Şu anda da koronavirüs mutasyonları dünyada yayılıyor ve küresel bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenlerle, risk oluşturan mutasyonlara yönelik genomik sürveyans ağları oluşturularak mevcut ve ortaya çıkabilecek yeni varyantların izinin sürülmesi ve yayılmalarını engellemek için uygulanan önlemlerin sıkılaştırılması, yeni varyantların fenotipik özelliklerinin gerekli kılacağı ek önlemlerin alınması gerektiği belirtiliyor.

“ŞU ANA KADAR ÜÇ AYRI VARYANT GÖRÜLDÜ”
Salgında bugüne kadar üç varyantın (B.1.1.7, B.1.351, P.1) bulaşma hızlarının arttığı ve mevcut epidemiyolojik durumda değişikliklere neden olması nedeniyle risk oluşturduğu kabul ediliyor.
Üç varyant, SARS-CoV-2’nin evrimleşme hızından beklenenin ötesinde mutasyon biriktirmiş olmalarıyla da dikkat çekiyor. Bu varyantlar, bulaşıcılığın artmış olması riskini taşıyor. Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi, bu varyantların topluma girme ve yayılma olasılığını “çok yüksek” olarak değerlendiriyor.
Yapılan hesaplamalara göre, İngiltere’de ortaya çıkıp diğer ülkelere yayılan B1.1.7 varyantının bulaşma hızı ve ikincil atak hızlarının yüzde 40-70 daha yüksek olduğu bildiriliyor. Bulaşıcılığın artmasının sonuçları olarak özellikle ileri yaştakiler veya eşlik eden hastalıkları bulunanlar olmak üzere tüm yaş gruplarında hastaneye yatışlar ve ölüm hızlarının artabileceğinden endişe ediliyor.
Farklı düzeylerde de olsa her üç varyantın doğal ya da aşılama sonrası edinilen antikorların etkilerinden kaçabilmeleri, daha önce Kovid-19 geçirmiş kişinin iyileştikten sonra yeniden hastalığa yakalanması şeklinde tanımlanan re-enfeksiyonlar ve aşılamanın etkinliği açısından da kaygı verici olarak gösteriliyor.
Her üç varyantın da ilk ortaya çıktıkları yerlerde hızla baskın hale gelmesi ve artmış vaka hızlarıyla ilişkilendirilmesi, bu varyantların kısa sürede tüm dünyaya yayılarak baskın hale gelmelerinin yüksek bir olasılık olduğunu gösteriyor. Bu nedenle bir an önce çok sayıda insanın aşılanması sağlanıncaya dek yayılımlarını önlemek ve sağlık sistemi üzerindeki baskıyı rahatlatmak için daha sıkı tedbirlere ihtiyaç duyuluyor.

MUTASYONLU VİRÜSLERİN YAYILMA TEHDİDİNE KARŞI ÖNLEMLER
SARS-CoV-2 virüsünde mutasyonların ortaya çıkmasının en önemli sebebi, virüsün insanlar arasında çoğalarak dolaşması olarak gösteriliyor. Toplumda Kovid-19 yayılımı ne kadar az olursa mutasyonların da gelişme olasılığı o kadar azalıyor. Bu nedenle her bir Kovid-19 vakasının engellenmesi kritik önem taşıyor.
Aşılama ve kısıtlama tedbirlerinin yanı sıra aktif takip yapılması varyant virüse karşı en etkili önlemler olarak vurgulanıyor.
Konuyla ilgili uzmanlık derneklerince, varyantların yayılma tehdidine karşı enfeksiyonu kontrol altında tutmak üzere halk sağlığı önlemlerinin alınması, mevcut ve yeni ortaya çıkabilecek varyantlara yönelik genomik sürveyans ağının oluşturulması ve mevcut laboratuvar ile test kapasitelerinin güçlendirilmesi, sağlık altyapısının varyantların doğuracağı gereksinimlere uygun hale getirilmesi öneriliyor.
Bulaştırıcılığı yüksek varyantların artışının engellenmesi ve günlük vaka sayılarının tekrar hız kazanarak 10 bin ve hatta 100 binlere ulaşabileceği büyük bir dalganın yüksek olasılığı karşısında alınacak tedbirler ve sıkı takip hayati önem taşıyor.
Bu süreçte alınabilecek tedbirler şöyle sıralanıyor:
“- Halk sağlığı önlemlerine uyumun her zamankinden daha fazla önemli olduğu vurgulanmalı. Bu kapsamda, doğru maske kullanılmalı, fiziksel mesafeye özen gösterilmeli, el hijyeni kurallarına uyulmalı, kapalı alanda 15 dakikadan fazla çok kişiyle bulunulmamalı, mümkün olduğunca evde kalınmalı, gereksiz seyahatler ertelenmeli, kapalı ortamlar iyi havalandırılmalı, önerilen izolasyon ve karantina sürelerine mutlak uyulmalı.

  • Varyantların ülkede yaygın hale gelmesinden önce özellikle risk gruplarının aşılanması sağlanmalı ve aşılamanın etkinliği izlenmeli.
  • Halk sağlığı önlemlerine, aşı çalışmalarına, klinik hasta izlemine ve hatta tedaviye katkıda bulunabilecek sürdürülebilir ve maliyet etkin bir moleküler sürveyans (takip) planıyla ülke şartlarına uygun doğru, etkin ve hızlı veri üretilmeli ve paylaşılmalı.
  • Kovid-19’un toplumdaki yayılma hızı, bulaşma dinamikleri ve hastalık şiddetindeki olası değişikliklerin şehir bazında yakın izlemle erken fark edilebilmesini sağlayacak sistemler kurulmalı. Şehirler arası ulaşımın özellikle varyant saptanan iller için zorunlu nedenler dışında kısıtlanması ve sıkı takibi yapılmalı.
  • Toplumda aşılanmışlık ve bağışıklık oranlarının henüz yeterli düzeylerde olmamasından dolayı uygulanan sıkı kısıtlama tedbirlerinin gevşetilmesi konusunda son derece temkinli olunmalı. Tedbirler birdenbire kaldırılmamalı, kademeli ve yerel dinamikleri gözeten bir gevşeme politikası hayata geçirilmeli.
  • Temaslı takibi ve vaka bulma çalışmaları artırılarak saptanan enfekte kişiler izolasyona alınmalı.
  • Varyantların ülkeye girişlerinin ve ülke içinde yayılımlarının önlenmesi için zorunlu olmayan yurt dışı ve yurt içi seyahatlerden kaçınılmalı.
  • Enfekte kişilerin ülkeye girmelerini engelleyecek önlemler alınmalı. Çok riskli ülke veya bölgeler tanımlanmalı, güncellenmeli ve bu bölgelerden girişler bir süreliğine tümüyle durdurulmalı.
  • Tüm ülkelerden girişlerde negatif test sonucu belgesi aranmalı veya testin girişte yapılması zorunlu tutulmalı.
  • Varyantların yaygın olduğu ülkelerden girişlerde giriş öncesi test, girdikten sonra test, karantina ve karantina sonu testi zorunlu hale getirilmeli.
  • Riskli bölgelerden gelenlerde gelişen enfeksiyonlarda mutlaka virüsün genom analizinin yapılması sağlanmalı.”
Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ