“Maraş’ı kaybedersek Kıbrıs sorununu çözme sürecimizi kaybedeceğiz”

“Maraş’ı kaybedersek Kıbrıs sorununu çözme sürecimizi kaybedeceğiz”

Adını Titina Loizidu davasıyla duyuran Kıbrıslı Rum avukat Ahilleas Dimitriadis, “Maraş’ı kaybedersek Kıbrıs sorununu çözme sürecimizi kaybedecek ve taksim kayalığına çakılacağız. Mülkiyet oyunu kaybedilmedi” dedi.

Ahilleas Dimitriadis’le yaptığı özel röportajı “Mülkiyetle İlgili Oyun Kaybedilmedi… Oyun Kaybedilmedi, AİHM’de Hâlâ Elimiz Güçlü ve Davalar Kazanıyoruz, Şimdi de EVKAF’la (davada) Üçüncü Kez Zafer İstiyoruz” başlığıyla aktaran Fileleftheros, Dimitriadis’in şu sözlerini öne çıkardı:

“Küçük ve esnek olarak Avrupa’nın dümen suyuna gitmeliyiz. Çıkarlarımızın Avrupa’nın dümen suyunda gitmesini başarırsak Avrupa’nın güvenliği ve korumasından yararlanırız ve ancak o zaman Kıbrıs sorununun çözümünü ve Türkiye için bir pozitif ajandayı evrimsel olarak müzakere edebiliriz.”

Avrupa’ya gidip ortaklarına Guterres Çerçevesi’nin 6 maddesi üzerinde, siyasi eşitliğe sahip, iki toplumlu iki bölgeli federasyon istediklerini söylememeye, ne istediklerini izah etmemeye devam ederlerse itibarlarını kaybedecekleri uyarısında bulunan Dimitriadis, çözümle ilgili niyetleri ve ortaklarına gerçek güven konularında Avrupa’da itibarsızlık sorunu yaşadıklarına dikkat çekti.

“TMK’YA BAŞVURMAZLARSA MALLARINI KAYBEDECEKLER”

Dimitriadis, Maraş meselesinin kapsamlı çözüm çerçevesinde çözüleceği görüşünü ortaya koyarak “Maraş’ı kaybedersek, Kıbrıs sorununu çözüm sürecimizi de kaybeder ve taksim kayalığına çakılırız. Şahsen ben bir Maraşlı’nın mülkünü talep etmek için Maraş’a yerleşmesi gerektiği teorisini kabul etmiyorum” dedi, şunları söyledi:

“Bu bir yanılsama, olgular ise net. Maraşlılar mülklerinin iadesini istiyorlarsa, halen Türk emlak yatırımcısına verilmemişse, – bu matematiksel kesinlikle olacak- kendilerine danışmanlık yapacak avukat bulup ve Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvurmazlarsa mallarına dönme hakkını kaybedecekler ki bu her an olabilir.”

“MARAŞLILAR TAPULARINI TOPLAYIP AVUKATLARINI BULSUN”

Şu ana kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) kazandıklarını, şimdi de AİHM’de EVKAF davasının görülmekte olduğunu söyleyen Dimitriadis, şunları da ekledi:

“İnsanlar mallarını talep etmek isterse, tapularını toplayıp avukatını bulsun ve geri dönme hakkını almak için başvuru yapsın. Devlet de artık uyansın ve Strazburg’da savaş veren Kıbrıslılara, AİHM’de kazandığımız Triandafillidis ve Markidis davalarında yaptığı gibi yardım etsin. Şu anda EVKAF davası var, eylül ayına kadar tezlerimizi sunmamız gerekiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti bize iki buçuk sayfalık zayıf bir not verdi. Timbu (Ercan) ile ilgili davada ise hiçbir talep almadı. Koordinasyon şart.”

Ahilleas Dimitriadis, Kıbrıs sorununun çözümünün siyasi olduğunu ve Kıbrıslı Rumların mülkiyet konusunda hukuki avantaja sahip olduğunu, bu ikisinin kombine yürütülmesi gerektiğini söyledi. Her bir Maraş kökenlinin TMK aracılığıyla mülkiyetteki insan haklarını talep etmesi gerektiği görüşünü ortaya koyan Rum avukat, “Halen 344 kişi bu başvuru yaptı ve prosedür ilerlediğinde mülklerini geri alacaklar. Kesin olan şu ki mülkün varsa ve başvuru yapmadıysan Türkler geri vermeyecek, muhtemelen Türk emlak yatırımcısına verecek, sen de bakacaksın” diye konuştu.

“AVRUPA KONSEYİ’NDE NEDEN VETO KULLANMADIK?”

Rum yönetiminin hiçbir şey yapmadığını, bir eylem planı da olmadığını ve bunu, Türkiye’nin Maraş’ta atacağı adımları bekleyeceğini söyleyerek örttüğünü anlatan Dimitriadis, Rum yönetiminin neden Avrupa Konseyi’nde veto kullanmadığını sordu.

AİHM’de çok şey başardıklarını, AB’nin bacaklarından birinin de devlet hukuku olduğunu belirterek “Öne çıkıp AB’ye, 4’üncü hükümetler arası başvuruda Türkiye kayıplar için 30, mahsurlar için 60 milyon Euro borcunu AB’nin mülteciler için vereceği 3 milyar Euro’dan ödesin diyebilirdik. Bu, basit bir şey. Artık bıçak kemiğe dayandı” dedi.

TMK’YA 3 DALGA HALİNDE KİTLESEL BAŞVURU

Maraş’taki mülkler konusunda çözüm veya eylem planı olup olmadığı sorusuna karşılık Rum yönetiminin ve/veya sözde “belediye”nin, ev ve işyeri tapularını güncellemelerine ve kitlesel halde başvuru yapmaları için Maraş kökenlilere yardımcı olması gerektiği görüşünü ortaya koyan Dimitriadis, şunları ekledi:

“Maalesef, başarı büyük değil. Konstantia otelden Golden Sands’a ve Maraş’taki küçük manastıra kadar bir sahil şeridi talep edilmemişken 6 bin parsele 344 başvuru yeterli değil. Mülkler, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından verilen tapularda isimleri yazanlara aittir ve kararı da onlar verecek.

“6 BİN PARSELE 344 BAŞVURU YETERLİ DEĞİL”

6 bin 82 parsel bulunan kapalı Maraş’ta başvurular sahil cephesi, ekonomik işletmeler ve diğerleri olmak üzere üç dalga halinde yapılmalıydı. Bu yıllar önce yapılmalıydı. Oyun kaybedilmedi, AİHM’de halen güçlüyüz ve davalar kazanıyoruz, şimdi EVKAF ile ilgili davada zafer peşindeyiz. Emsalden faydalanmak isteyenler TMK’ya başvurmadılarsa zafer onlar için onursuz olacak.”

Öte yandan Alithia “Prastio” (Dörtyol) kökenli Rumların, 30 Haziran günü eski köylerini ziyaretleri çerçevesinde kapalı Maraş’ı da ziyaret ettiklerini, geziye katılan Alithia muhabirine izlenimlerini aktardıklarını yazdı.

Gazete haberi “Alithia Kapalı Maraş’ta… Maraş’la İlgili infial Tırmanıyor” başlığını attığı izlenim haberinde kapalı Maraş’ta olmaktan dolayı “karışık duygular” içerisinde olan Dörtyol kökenli 5 Rum’un, “ aktardıklarını “Maraş’ta olup bitenler keder, acı, öfke ve infial yaratıyor” vurgusuyla özetledi.

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ