Japonya, “beklenmedik durumları caydırmak” için savunma kapasitelerini güçlendirecek

Japonya Başbakanı Kişida Fumio, bölgede, “beklenmedik durumları caydırmak ve barış sürdürmek” için savunma kapasitelerini güçlendireceklerini söyledi.

Kişida, başkentin güneydoğusundaki Kanagawa eyaletinin Yokosuka bölgesindeki Ulusal Savunma Akademisi’nin (Bôdai) mezuniyet töreninde konuştu.

Ülkesini çevreleyen bölgelerde nükleer ve füze geliştirme dahil askeri yığınakların hızlandığını kaydeden Kişida, “statükoyu tek taraflı olarak güç kullanarak değiştirmeye” yönelik girişimlerin arttığını belirtti.

Kişida, Japonya’nın “İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin en zor ve karmaşık güvenlik ortamında” olduğunu savundu.

“Ciddiyeti gittikçe artan güvenlik ortamı” nitelendirmesi yapan Kişida, bölgede “beklenmedik durumları caydırmak ve barış sürdürmek” için savunma kapasiteleri ile diplomasi hamlelerini güçlendireceklerini bildirdi.

Kişida, Aralık 2022’de ülkesinin güncellediği savunma doktrinlerinin hedeflerine ulaşmaya çabalayacaklarını ifade etti.

Japonya Savunma Bakanı Kihara Minoru da törendeki konuşmasında, Japonya, İngiltere ve İtalya işbirliğiyle üretimi 2035’e kadar planlanan yeni savaş uçaklarının, “dünyada güvenlik ve istikrarın direği” olarak hizmet edeceğine inandığını söyledi.

Törende, bu yıl yabancı öğrenciler hariç, Ulusal Savunma Akademisi’nden 44’ü kadın olmak üzere 383 kişinin mezun olduğu bildirildi.

– Savaş uçağı projesi

Savaş uçağı projesinde Japonya’dan Mitsubishi Heavy, İngiltere’den BAE Systems ve İtalya’dan Leonardo S.P.A. ana üstleniciler olarak yer alıyor.

Aralık 2022’de kamuoyuna duyurulan “Küresel Muharebe Hava Programı” kapsamında uçağın, 2027’ye kadar dizaynı, 2035’e kadar üretimi planlanıyor.

– Güncellenen 3 milli doktrin

Japonya hükümeti, Aralık 2022’de “Ulusal Güvenlik Stratejisi, Ulusal Savunma Esasları ve Uzun Vadeli Savunma Programı” gibi 3 milli doktrini güncellediğini duyurmuştu.

Güncellenen milli doktrinler doğrultusunda, Çin “en büyük stratejik meydan okuma”, Kuzey Kore ise “eskisinden daha ciddi ve daha yakın bir tehdit” olarak nitelendirilmişti.

Japonya’nın “sadece füze savunması vasıtasıyla, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerin füze tahkimatlarını büyük ölçüde ikmal etmesi durumuyla baş edemeyeceği” kaydedilmişti.

Kapasite marjında Japonya’nın, “asgari öz savunma tedbiri olarak, düşman bölgesine etkili karşı saldırı yapabilme kabiliyeti kazanılmasının ihtiyacı” kayda geçirilmişti.