Güney Kıbrıs’tan Lübnan’a sığınmacı konusunda baskı yapması için AB nezdinde girişim

Güney Kıbrıs’ın, Lübnan topraklarında bulunan Suriyeli sığınmacıların orada kalması ve karşılığında maddi yardım yapılması için Lübnan’a baskı yapması için AB nezdinde girişim başlattığı bildirildi.

Geçen yılın ilk 3 ayında 78 olan teknelerle gelen sığınmacı sayısının bu yılın aynı döneminde 2 bin 208’e ulaştığı Güney Kıbrıs’a son 28 saatte 350’nin üzerinde kişi sığındı.

Fileleftheros gazetesi, savaş durumu ve hava koşullarının iyi olması nedeniyle deniz yoluyla Güney Kıbrıs’a giden sığınmacı sayısında büyük artış meydana geldiğine işaret ederek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Ulusal Güvenlik Konseyini olağanüstü toplantıya çağırdığını yazdı.

Muhaceret Dairesinden bir yetkilinin yaptığı açıklamaya yer veren gazete, bu yılın ilk üç ayında toplu şekilde gelen sığınmacılar nedeniyle büyük baskı altında kalındığını kaydetti. Geçen yılın ilk 3 ayında 78 olan teknelerle gelen sığınmacı sayısının bu yılın aynı döneminde 2 bin 208’e ulaştığına dikkat çekildi.

Sığınmacıların kaldığı Purnara Kampı’nda da aşırı doluluk oluştuğuna işaret eden gazete, normalde 500-600 kişilik kapasitesi olan kampta dün itibarıyla 1182 sığınmacının kaldığını belirtti.

Merkezdeki aşırı doluluk nedeniyle sağlık kontrolleri yapılan bazı sığınmacıların salıverildiğini kaydeden gazeteye göre, sığınmacılar, Lübnan’dan kaçarak Güney Kıbrıs’a gitmeye çalışan başka sığınmacılar bulunduğunu söyledi.

Gazete, Suriyeli sığınmacılara ise yetkili makamlar tarafından, ülkelerindeki durumdan ötürü geçici koruma statüsü verildiğini ve böylelikle bu kişilerin, geçici ikamet iznine sahip olabildiklerini belirtti.

Yetkili makamların, sığınmacılara kalacak yer ayarlama zorunluluğu bulunmadığına işaret eden gazete, yine de bu kişilere verilen statüye göre ödenek bağlanmasının sağlanabileceğini yazdı.

Gazete, Ulusal Güvenlik Konseyinin tam da bu sebeple, bir süre önce Suriyeli sığınmacıların istihdam edilmemesi önerisinde bulunduğunu ve böylelikle, Suriyeli sığınmacıların Güney Kıbrıs’a gitmesinin teşvik edilmesinin önlenmesinin amaçlandığını kaydetti.

Ulusal Güvenlik Konseyinin dünkü olağanüstü toplantısında bir dizi karar üretildiğini belirten gazete, Lübnan topraklarında bulunan Suriyeli sığınmacıların orada kalması ve karşılığında maddi yardım yapılması yönünde Lübnan’a baskı yapması için AB nezdinde girişim başlatıldığını yazdı.

Habere göre, toplantıda, Suriye’de güvenli olmayan bazı bölgelerin güvenli olarak sınıflandırılarak, bazı Suriyeli sığınmacıların ülkelerine iade edilebilmesinin yolunun açılması için AB ile temaslar yapılması da kararlaştırıldı.

Haberde, Lübnan’da şu anda savaş nedeniyle ülkesinden kaçan yaklaşık 2 milyon Suriyeli bulunduğu ve şimdi de Gazze’deki durum nedeniyle, bu kişilerin daha güvenli bir yer arayışında olduğu ifade edildi.

-Hristodulidis, Metsola ile sığınmacıları görüştü

Öte yandan Haravgi gazetesi, Hristodulidis’in dün Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola ile sığınmacı sorununu ele aldığını yazdı.

Gazeteye göre, Hristodulidis, Metsola ile görüşmesinde, Güney Kıbrıs’ın Lübnan’dan gelen Suriyeli sığınmacılar nedeniyle büyük problemler yaşadığını ve Lübnan’ın mücadele ettiği tahriklerin farkında olduğunu ancak bu sığınmacıları Güney Kıbrıs’a ihraç etmesinin kabul edilebilir olmadığını söyledi. Hristodulidis, AB’nin sığınmacı sorununda Güney Kıbrıs’ın yanında olması gerektiğini ifade etti.

Metsola ise, AP’ın yakın zamanda daha önce benzeri görülmemiş bir yasal çerçeve oylayacağını ve bunun, “Kıbrıslılar” da dahil Avrupalı vatandaşların talebi olduğunu söyledi.

Gazete, Hükümet Sözcüsü Konstandinos Letimbiotis’in ise dün yaptığı açıklamalarda, hükümetin Lübnan, AB ve diğer müdahil taraflarla, son dönemde artan sığınmacı akışının önüne geçilebilmesine yönelik temasların devam edeceğini ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin gerekirse yeniden toplanacağını söylediğini yazdı.

Habere göre, Letimbiotis, son 48 saatte 350’nin üzerinde sığınmacının Güney Kıbrıs’a gittiğine işaret ederek, Güney Kıbrıs gibi bir ülkenin bu durumu daha fazla kaldıramayacağını kaydetti.