Gündoğan: “Kalıcı barış için güçlü, küresel ve bölgesel örgütler kurulmalı”

UKÜ Öğretim üyesi Doç. Dr. Ercan Gündoğan, 21 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla açıklamalar da bulunarak “Kalıcı barış için güçlü, küresel ve bölgesel örgütler kurulmalı” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sosyal ve Stratejik Politikalar Araştırma Merkezi (SOSPAM) Direktörü, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Gündoğan, 21 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında savaşların önlenmesi ve kalıcı barış dönemine geçilmesi için insanlığın daha fazla bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Gündoğan, ayrıca eşitliğe dayalı, geniş katılımlı, güçlü küresel ve bölgesel örgütlerin kurulmasının da önemli olduğunu kaydetti. 

Birleşmiş Milletlerin (BM) 2001 yılında aldığı kararla Dünya Barış Günü’nün 21 Eylül tarihinde kutlandığını hatırlatan Gündoğan, BM’nin amacının çatışmalarla dolu uluslararası sistem için barış bilinci oluşturmaya yönelik bir katkı yapmak olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Gündoğan, söz konusu kararın iyi niyetli bu karar olmasına rağmen BM’nin savaşların ve çatışmaların önlenmesi konusunda başarı notunun çok yüksek olmadığını dile getirerek, “Büyük ölçekli savaşların yerini yerel ve bölgesel çatışmalara bırakmasıyla, çatışmalara devlet dışı kesimler daha fazla dâhil oldu. Bu durum da BM’i çatışma önleme konusunda daha da yetersiz hale getirdi” ifadelerini kullandı.

“HUKUK VE DİPLOMASİYE DAYALI ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ”

Tüm dünyada barış ve huzur içinde yaşanabilmesi ve kalıcı barışın sağlanması için insanların da bu konuda bilinçlenmeleri gerektiğini vurgulayan Gündoğan, “İkinci Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan ve savaşın galibi güçlü ülkelerin karar verici olduğu mevcut ulusal güvenlik sisteminin yeni koşullara uyarlanması dünya barışının sağlanmasına büyük katkı yapacaktır” ifadesini kullandı.

Gündoğan, kalıcı barışın sağlanması için temel şartın herhangi bir çatışmanın silahlı çatışma haline gelmesini önceden önlemekten geçtiğine dikkat çekerek, “Bunun için de, hukuk ve diplomasiye dayalı çatışma çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması, farklı toplumların bir arada yaşamalarının önündeki engellerin kaldırılması, eşitlikçi ve işbirliğine dayalı sistemlerin geliştirilmesi gerekmektedir” dedi.