Erdoğan: Rejim şubat ayı içinde çekilmezse Türkiye gereğini bizzat yapacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki varlığı ile ilgili “Basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmamıştır” dedi.

AK Parti Meclis Grup Toplantısında gündemi değerlendiren Cumhurbaşkanı, “Bazıları sizin Suriye topraklarında ne işiniz var diyor. Bizim elimizde Adana Mutabakatı var ve biz bu mutabakat için oradayız” diye konuştu.

Erdoğan, “Türk askerinin kanının aktığı bir yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin vermeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından diğer satır başları şu şekilde:

“Rusya ile yaşadığımız ve bir provakasyon olarak kabul ettiğimiz, FETÖ’nün bizzat içinde olduğu uçak krizi, bizim açımızdan Suriye meselesini daha da karmaşık hale getirdi. Türkiye, DEAŞ ile savaşırken Suriye rejimi Halep’i ele geçirmeye çalışıyordu. Tüm dünya dökülen kana seyirci kaldı, halen seyirci. Sınırımızda terör koridoru oluşturma çabaları hiç bitmedi. Kararlılığımızı her yerde belirtmemize rağmen anlaşmaya uyulmuyor.”

‘Rejim şubat ayı içinde çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacak’
“Suriye’deki gelişmeler bizim hem İdlib’de hem de tüm sınır hattımızdaki güvenlik stratejimizde değişiklik yapmaya mecbur bırakmıştır. İdlib’den kontrolümüz altındaki ülkelere ve sınırlarımıza harekete geçen kişi sayısı bir milyonu aştı. Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkını evinde yaşamasını sağlamakta kararlıyız. Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlali anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız.

Öncelikle İdlib’de rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini dün akşam Putin’e iade ettim. Şu anda iki gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.

‘Rusya’dan tek beklentimiz Suriye’deki hassasiyetlerimizi daha iyi anlaması’
Putin ile Suriye ve Libya’daki beklentilerimi doğrudan ifade ettim. Kendisiyle yeniden bir araya geleceğiz, verilen sözlerin takipçisiyiz. Bizim hiçbir müttefikimizle, hiçbir dostumuzla, hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz, amacımız, derdimiz söz konusu değil. Rusya’dan tek beklentimiz, Suriye’deki hassasiyetlerimizi daha iyi anlamasıdır.

Suriye’de herkes var, elbette Türkiye de var. Ama Suriye’de sadece Türkiye’nin varlığından rahatsızlık duyuluyor. Türkiye’nin Suriye topraklarında sonsuza kadar kalma diye bir niyeti yoktur. Ne zaman terör örgütlerinden temizlenir, o zaman orada işimiz biter. Onların derdi, ‘biz PYD, YPG’yi yani PKK’yı nasıl fazla silahlandırırız, öyle silahlandıralım ki bunlar Türkiye’ye karşı orada ayakta durabilsinler.’ Dertleri bu.

Ne işimiz var orada’ diyor Bay Kemal. Bay Kemal; Misakı Milli’nin altında kimin imzası var önce onu bir araştır. Sen hep diyorsun ya ‘CHP Atatürk’ün partisidir’ Ama sen kimin partisinin olduğunun bile farkında değilsin.

‘Açıklanan planın yegane hedefi İsrail’in işgal politikalarına meşruiyet kazandırmaktır’
“Kudüs konusunda duruşumuzla Hristiyanların ve bir kısım Musevi’nin de hakkını savunduk. ‘Yüzyılın Anlaşması’ barış değil, işgal ve ilhak planıdır…”

“Açıklanan planın yegane hedefi 70 yıldır aralıksız süren İsrail’in işgal, yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmaktır. Filistin toprakları 1947’li yıllarda neydi bugün ne? 1947 öncesi haritayı görüyorsunuz. 1947 öncesi Filistin topraklarının durumu böyle. Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarının İsrail toprakları haline getirmek. Şu anda yapmak istedikleri İsrail’i bu hale getirmek. Ne yazık ki Filistin’i de İsrail’in o zamanki haline dönüştürmek. Bu BM’e de gelecek. Tartışmasını yapacağız o ayrı bir mesele fakat kendileri de birbirlerine düştüler.”