“Devlet politikası diyerek bütün kapıları kapama lüksünüz yoktur”

“Devlet politikası diyerek bütün kapıları kapama lüksünüz yoktur”

UBP-DP-YDP Hükümet programı Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülüyor. Hükümet Programı’na ilişkin görüşlerini aktarmak için söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Hükümet programında temel ihtiyaçlar noktasında hiçbir şey olmadığını” söyleyerek, hükümet programında olmayanların ana muhalefet programında olduğunu kaydetti.

Erhürman, “CTP Terminolojisi”nin programda yer aldığını ancak zihniyetin “biz böyle iyiyiz” zihniyeti olduğunu söyleyerek, “Kendi ayakları üzerinde duran ekonomi” ve “emek en yüce değerdir” gibi CTP’nin yıllardır kullandığı ifadeleri barındırmasından dolayı Hükümet Programı’nı ilginç bulduğunu ifade etti. Erhürman, “Terminoloji başka zihniyet başka… CTP Terminolojisi programda yer almış ama zihniyeti yer almış mı, o ayrı konu” dedi.

CTP’nin “Emek en yüce değerdir” sloganını 1970’lerden beridir kullandığını kaydeden Erhürman, “Emek en yüce değerdir diyeceksiniz, ama ben hükümet programında asgari ücreti her koşulda verginin dışında tutacağız diye bir şey görmedim” dedi.

Hükümet programında Ekonomik Kalkınma Programı’ndan bahsedildiğine dikkati çeken Erhürman, bu konunun Anayasa’da Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Kalkınma Programı olarak yer aldığını ve hayat bulması için Meclis’ten geçmesi gerektiğini anlattı. Hükümet programında söz konusu kalkınma programının Meclis’ten geçeceğine dair bir ifade olmadığını belirten Erhürman, Hükümeti bunu “Meclis’ten geçirmeden hayata geçirmeye kalkmaması” konusunda uyardı.

İnsanların ekonomik ve sosyal haklarının yanı sıra düşünce özgürlüğünde de daralmalar yaşanmaya başladığını savunan Erhürman, ana muhalefet olarak bu konuda çalışmalar yaparak gündeme getireceklerini anlattı.

Hükümeti öngörüsüzlükle suçlayan Erhürman, hükümet programında olmayanların ana muhalefet programında olduğunu söyledi.

Erhürman, CTP’nin yıllardır kendi ayakları üzerinde duran ekonomi hedefinde olduğunu anlatarak, bunun gereğinin öngörülebilirlik olduğunu vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan protokolün gerçekleşme oranının geçen yıl yüzde 56 olduğunu ifade eden Erhürman, “Bu sonuçlarla mı kendi ayakları üzerinde duran ekonomi yaratacaksınız?” diye sordu.

Alım gücündeki düşüşe işaret eden ve hükümetin öncelikli görevinin ek bütçe olduğunu anlatan Erhürman, hükümet programında ek bütçenin bulunmamasını da eleştirdi.

ERHÜRMAN: “DEVLET POLİTİKASI DİYEREK BÜTÜN KAPILARI KAPAMA LÜKSÜNÜZ YOKTUR”

Hükümet programında Kıbrıs sorunu ile ilgili yer alan ifadelere de değinen Erhürman, “İki devletli çözüm diyorsunuz. Hala iddia ediyorsunuz ki, Rum liderle masaya oturacaksınız bir çözüm bulacaksınız, bu çözüm iki devletten oluşacak ve BM ile AB de ‘tamamdır’ diyecek. Bunu iddia ediyorsunuz ve hükümet programına koyuyorsunuz” sözleri ile eleştiride bulundu.

Rum tarafının Maraş, Ercan ve Mağusa Limanını içeren önerisi ve bu öneriye ilişkin hükümetin tutumuna da değinen Erhürman, Ercan Havaalanının uluslararası uçuşlara, Mağusa Limanı’nın ise uluslararası ticarete açılmasının ekonomi açısından önemine vurgu yaptı. Programda bu önerinin reddedilmesinin “devlet politikası” olarak adlandırıldığını söyleyen Erhürman, “Nerede görüştünüz de adı devlet politikası oldu? Biz böyle iyiyiz stratejisidir bu. Bizi bir arpa boyu yol gidememe durumu ile karşı karşıya getiriyor. Bu halkın önünü açmakla yükümlüyüz. Devlet politikası diyerek bütün kapıları kapama lüksünüz yoktur” şeklinde konuştu.

Güvenlikle ilgili de konuşan Erhürman, bir suikastın zanlılarının yakalanıp mahkum edilmesi ile güvenlik sorununun çözülemeyeceğini ve insanların böyle bir ortamda yaşamayı hak etmediğini vurguladı. Erhürman, güvenliğin olmadığı yerde turizm ve yükseköğrenimin de olmayacağını kaydetti.

Erhürman, programda vatandaşlık yasasının değişeceğinin yazıldığını ancak neyin değişeceği ile ilgili bir şey olmadığını söyleyerek, “Böyle hükümet programı olmaz” dedi ve nüfus ve vatandaşlık planlamasının şart olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerin doğru zemine oturmasının da şart olduğunu ve karşılıklı sevgi, saygı çerçevesinde ilişki kurulması gerektiğini söyleyen Erhürman, KKTC’li yetkililerin Eski Milletvekili Okan Dağlı ve diğer Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye alınmamasının nedenini sormaktan çekinmemesi gerektiğini belirtti.

Rusya – Ukrayna savaşına ve bu savaşın KKTC ihracat ve ithalatına olası etkilerine değinen Erhürman, “Hükümetin şu anda alarmda olması gerekiyor” dedi.

Erhürman, Hükümet programında kara sınır kapılarının açılacağının da ifade edildiğini belirterek, bu kapıların hangileri olduğunu sordu.

Hükümetin Maraş’ı iç mesele olarak gördüğünü belirterek eleştiren Erhürman, “Siz yazdınız diye Maraş iç mesele olmuyor” dedi.

Programda kablo ile elektrik getirilmesinin de yer aldığını ve CTP’nin buna karşı olmadığını söyleyen Erhürman, bunun daha önce de görüşüldüğünü ancak yapılamadığını kaydederek, “Bir formül bulduysanız söyleyin, bulmadıysanız yazmayın, daha gerçekçi projeler ortaya koyun” ifadelerini kullandı.

Hükümet programında temel ihtiyaçlar noktasında hiçbir şey olmadığını ve ancak ana muhalefet programında olacağını yineleyen Erhürman, programa olumsuz oy kullanacaklarını ve önümüzdeki dönemde sert muhalefet sergileyeceklerini bildirdi.

ŞAHALİ: “HÜKÜMET SAMİMİYSE, MART AYI ÇIKMADAN KAMU REFORMU YASA TASARISINI GETİRMEKLE YÜKÜMLÜDÜR”

Hükümet programına ilişkin söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, Gazeteci Ali Kişmir’e okunan dava ve CTP Eski Milletvekili Okan Dağlı’nın Türkiye’ye alınmamasını eleştirerek konuşmasına başladı.

Kıbrıs Türk demokrasisinin büyük tehdit altında olduğunu savunan Şahali, Ali Kişmir’in muhatap olduğu davayı, basın özgürlüğü üzerinde büyük bir kara bulutun dolaştığının göstergesi olarak değerlendirdi.

Şahali, Dışişleri Bakanı Hasan Taçoy’un Türkiye’ye kimlerin alınmayacağını Türkiye Cumhuriyeti’ne sormakla ve muhatapları bilgilendirmekle yükümlü olduğunu vurguladı.

Sucuoğlu’nun başbakan olduktan sonra yaptığı açıklamalarda, “inanılmaz” kelimesini çok fazla kullandığını belirterek, “Sucuoğlu’nun beni kendine inandırmakta daha fazla çaba sarfetmesi gerekiyor” dedi.

Ülkedeki pahalılık ve fakirleşmeye değinen Şahali, başbakanın seraları ziyaret ettiğine işaret ederek, başbakandan hafiyelik görevi beklemediklerini vurguladı. Şahali, Euro’ya endeksli muhasebe sistemine geçişi elzem gördüklerini vurguladı.

“Hükümet, güven duyulacak bir programla karşımıza çıkmayı başaramadı” diyen Şahali, kendi ayakları üzerinde duran ekonomi, emek en yüce değerdir, kamu reformu, 5 yıllık ekonomik kalkınma planı gibi ifadelerin Sucuoğlu hükümetinde eğreti durduğunu söyledi.

Kamu reformunun ülkenin ertelenemez temel ihtiyaçlarından biri olduğuna vurgu yapan Şahali, “Hükümet samimiyse, mart ayı çıkmadan bu Meclis’e kamu reformu yasa tasarısını getirmekle yükümlüdür” dedi.

Kıbrıslı Türk sporcuların elde ettiği bireysel başarıların desteklenmesi gerektiğini de söyleyen Şahali, özellikle bilardo konusunda dünya çapında Kıbrıslı Türk oyuncular olduğunu belirtti.

Serbest Liman Yasası’na göre limanın sanayiden sorumlu bakanlık bünyesinde olması gerektiğini söyleyen Şahali, “Sanayi dairesi mi yanlış yerde serbest liman mı?” diye sordu.

Ek bütçeye her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan ve programda ek bütçeye niye işaret edilmediğinin izahını isteyen Şahali, hükümetin ekonomik rotasının ne olacağının ifade edilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

Elektrikte çoklu tarifenin kaldırılmasını da eleştiren Şahali, bu uygulama kaldırılarak en iyimser şekliyle yüzde 15 zam yapıldığını savundu.

Yerel Yönetimler konusuna da değinen Şahali, Belediyelerin batmasına sebep olanın “populist yönetim anlayışı” olduğunu vurgulayarak, ülkede belediye sayısı kaç yapılırsa yapılsın, kötü yönetilirse batacağını söyledi.

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ