“BM’nin sahadaki gerçeklerle de bağlantılı yeni jargonu iki varlığın işbirliği”

“BM’nin sahadaki gerçeklerle de bağlantılı yeni jargonu iki varlığın işbirliği”

Rum medyası, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin 6 ay daha uzatılması kararının 28 Temmuz Perşembe günü Güvenlik Konseyi’nde oylanması öncesinde BM merkezinde sürdürülen çalışmaları “Uluslararası Örgütün Kıbrıs sorunundaki ‘dönüşü’ ” olarak niteledi.

Fileleftheros “Artık Yeni Jargon İki Varlığın Kıbrıs Sorunu… New York, Kıbrıslı Türklerin ‘İzolasyonu’ ve Mülteciler Ana Eksenli Görüşmeler, Öz İstenmiyor” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorunuyla meşgul olan BM yetkililerinin yıllardır çözümsüz kalan soruna, sahadaki gerçekler ile de bağlantılı yeni bir jargon şekillendirmeye çalıştığını yazdı.

Genel Sekreter’in gerek Barış Gücü gerek İyi Niyet Misyonu raporlarında Ada’daki iki varlığın işbirliğine vurgu yapıldığını kaydeden gazete “Kıbrıs sorununun, sistemli ve metodik şekilde zemininden sökülmekte olduğu ortadadır” ifadesini kullandı.

BM’nin karşılıklı sunulan tezler arasında (Rum tarafının iki bölgeli iki toplumlu federasyon ve Türk tarafının iki devlet tezleri) ortak zemin bulunmasını hedeflediği, raporlara ve BM’nin eski kararlarına atıf yapılmamasından, artık bir konfederasyon, iki devlet yörüngesinde hareket edildiğinin anlaşıldığı vurgulandı.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın BM merkezinde yaptığı temaslarda, “Türk tarafı reddettiği için, yıllardır görüşülmekte olan çözüm şekli demode addediliyor” dediğini belirterek, bu ifadelerin daha çok, yeni jargon olan, ortak zemin bulunmasına atıf yaptığına dikkat çekti.

BM’nin ve çalışmaları yürüten ülkelerin, “federasyon zeminini reddediyoruz” dememekle birlikte, iki tarafın meselesi olduğunu söyleyerek “gidin ve bulun” tavsiyesinde bulunduğuna işaret eden gazete, New York ve Güvenlik Konseyi’nde yürütülmekte olan perde gerisi görüşmelerin iki mesele üstünde döndüğünü yazdı.

Gazete, perde gerisi görüşmelerin üzerinde döndüğü meselelerden birinin Kıbrıslı Türklerin izolasyonu (Genel Sekreter’in raporunda ifade ediliyor ancak karar taslağında ifade edilmeden tarif ediliyor) olduğunu yazdı. Kıbrıslı Türklerin izolasyonuna görüşmeler sırasında da atıf yapıldığını ve karara da “Yeşil Hat üzerinden serbest ticaret yapılamadığı, bunun da iki taraf arasındaki güveni olumsuz etkilediği” ifadesinin eklenecek gibi göründüğünü ekledi.

Gazete, Genel Sekreter’in de raporunda, ticarete erişimin engellendiğine işaret ederek, Rum yönetimini eleştirdiği, iki taraf arasındaki ekonomik uçurumun iki toplum arasındaki güvensizlik ve hoşnutsuzluğu beslediği, iki taraf arasındaki yabancılaşmayı sağlamlaştırdığına vurgu yaptığını hatırlattı. “Ticaret konusunun, iki toplumun bir ‘sınır ötesi’ işbirliği zeminine oturtulduğu ve Kıbrıslı Türklerin kötü ekonomik durumlarının dolaylı yoldan Rum yönetimine yüklendiğini” yazdı.

İkinci jargonun da mülteciler olduğuna işaret eden gazete, bu meselede Kıbrıslı Türkler ile Rumların ortak bir mülteciler meselesini yönetme mekanizması oluşturulması önerisine işaret edildiğini ekledi.

Gazete haberinin “Lefkoşa Stewart’ın Tavrından Rahatsız” alt başlığıyla ayırdığı bölümünde, Colin Stewart’ın tavrının Güney Kıbrıs’ta rahatsızlık yarattığını belirterek, özetle şu ifadeleri kullandı:

“Stewart’ın faaliyetlerine bir hoşgörü ve küçümseme döneminden sonra Lefkoşa, Genel Sekreter’in raporlarından ve New York’taki temaslarında söylediklerine dair işittiklerinden sonra Stewart’ın tavrından rahatsızlığını gizlemiyor. Yakın geçmişte, kendisine dikkatli olması telkinin edilmesi fırsatları vardı ancak bu yapılmadı, şimdi de önlerinde buluyorlar (Rum yetkililer).”

STEWART’A SUÇLAMA…

Haftalık Kathimerini ise Colin Stewart’ı, “Ankara’nın, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde kesin değişiklik yaparak Kıbrıs’ta iki ayrı varlık arasındaki işbirliğinin ana hatlarını oluşturma çabasına destek olmakla” suçladı.

Haberi “Çözüm Zeminine Colin Stewart Takozları… BM Özel Temsilcisi UNFICYP’le İlgili Karar Çerçevesinde Türk Taleplerini Nasıl İleri Götürdü” başlığıyla manşete çeken gazete, Stewart’ın, karar taslağına “Güvenlik Konseyi iki liderin yeni fikirler sunmasını selamlar” ifadesinin eklenmesine öncülük ederek “Türk fikirlerine kapı açmaya çalıştığını” yazdı.

“Güvenlik Konseyi iki liderin yeni fikirler sunmasını selamlar” ifadesi ile karara, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Rum lidere 20 Temmuz günü teslim edilen önerilerinin doğrudan taslağa sokulmaya çalışıldığını” yazan gazete, Rum yönetimini “terleten” bu ifade sonuçta silinmiş görünse de Stewart’ın niyetini gösterdiği gerekçesiyle Rum yönetimini rahatsız ettiğine dikkat çekti.

Gazete, Stewart’ın, Güvenlik Konseyi üyelerini bilgilendirmesi çerçevesinde gerçekleştirdiği ikili temaslarında iki bölgeli iki toplumlu federasyonun ilerleyemeyeceğini vurgulama fırsatını kaçırmadığını belirtti.

Güvenlik Konseyi’ndeki genel görüşmelerin yanlış anlamalara meydan bırakmadığına dikkat çeken gazete, edindiği bilgilere dayanarak, Kıbrıs’taki iki taraf arasında ticaret ve mülteciler konusunda işbirliği üzerinde durularak, iki varlığın mülteci meselesi, iklim değişikliği ve diğer devlet yetkisindeki meseleleri birlikte yöneteceği işbirliği örgüsünün resmedildiğine vurgu yaptı.

Haberde, iki taraflı işbirliği eşitlemesinin, pazartesi günü Güvenlik Konseyi’nde görüşülecek karar taslağının bazı ifadeleriyle de birlikte okunması gerektiği kaydedilerek, Kıbrıs sorunundaki bütün gelişmelerin Colin Stewart’ın katkısıyla, ikili işbirliği istikametine döndüğünün ve federasyonun dışladığının anlaşıldığı belirtildi.

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ