“Attığımız adımlarla Kıbrıs Türklerinin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk”

“Attığımız adımlarla Kıbrıs Türklerinin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Doğu Akdeniz‘de attığımız adımlarla milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk” diyerek, Türkiye’nin bugün milli güvenliğine yönelik tehditleri kendi imkanlarıyla kaynağında yok edecek güç ve kabiliyete ulaşmış bir ülke olduğunu vurguladı.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Külliyesi Sergi Salonu’nda şehit aileleriyle yemekte bir araya geldi.

Erdoğan, “O gece milletimiz kadını erkeği, genci yaşlısıyla 83 milyon yekvücut olarak tarihe altın harflerle geçecek, asla unutulmayacak üzerinde hep konuşulacak bir zafer kazanmıştır.” dedi.

Buradaki konuşmasına tüm davetlileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz milli irade destanımızın dördüncü seneidevriyesinde siz şehit yakınlarımız ve gazilerimizle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz.” diye konuştu.

Programa teşrifleri için katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, “Sözlerimin hemen başında vatanı için, milleti için, bayrağı için, hepsinden önemlisi canından aziz bildiği mukaddes değerleri için toprağa düşmüş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu yolda mücadele ederken gazilik mertebesine erişmiş gazilerimizi de şükranla yad ediyor, Rabbim’den hepsine uzun ve hayırlı ömürler diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Evlat acısı yaşamanın zor olduğunu ve bir anne babanın bu dünyadaki belki de en zor, en ağır imtihanlarından birisinin evladını kaybetmek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir baba olarak biliyorum ki ciğerparesini toprağa vermiş bir anneyi, evladını yitirmiş bir babayı teselli edebilecek mahiyette hiçbir söz yoktur. Bunun için Allah hiç kimseye, hiçbir anne babaya evlat acısı yaşatmasın diyorum. Aynı şekilde eşini, annesini, babasını, kardeşini kaybetmiş olmanın acısını da sadece yaşayanlar anlayabilir. Rabbim siz şehit yakınlarımıza sabr-ı cemil ihsan eylesin, bu ağır imtihanı alnınızın akıyla vermeyi nasip etsin diye dua ediyorum.” diye konuştu.

“EN BÜYÜK MAKAM ŞEHADETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim inancımıza göre nübüvvetten sonra bir kulun ulaşabileceği en büyük makam şehadettir. Ancak şahadet mertebesine ulaşmak ne kadar ulvi bir dereceyse arkada kalanlar için de sabretmek, metanetli olmak, rıza-i ilahiye ittiba etmek de o kadar büyük, o kadar ulvi bir derecedir. Türkiye’deki her bir şehit yakınımızın bu hassasiyetle hareket ettiğini yakınen biliyorum.” şeklinde konuştu.

Her fırsatta şehit ailelerini ziyaret ettiğini, onlarla bir araya geldiğini, kimi zaman da telefonda kendileriyle dertleşmeye çalıştığını anlatan Erdoğan, “Gerek ev ziyaretlerinde gerek telefon görüşmelerimizde gerekse bu tür toplantılarda hep şehit yakınlarımızın abideleşen metanetlerine şahit oluyoruz. Sizlerin nezdinde tüm şehit ailelerimize Türkiye Cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum.” ifadesini kullandı.

“Şehitlerimiz sizlerin olduğu kadar artık bu milletin de canından birer parçadır.” diyen Erdoğan, şehitlerin geride bıraktığı diğer yakınları ile birlikte özellikle yetimleri ve öksüzlerinin de millete emanet olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah milletçe bu emanetlere sahip çıkacak, şehitlerimizin ruhlarını asla muazzep etmeyecek, gazilerimizi asla yalnız bırakmayacağız.” dedi.

“MİLLETİMİZ, TOPYEKÜN BİR İŞGAL TEHDİDİNİ DE BERTARAF ETMİŞTİR”

“Milletlerin tarihlerinde merhum Cengiz Aytmatov’un o veciz ifadesiyle bir günü bir asra bedel anlar olur.” şeklinde konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz gecesi Türk milletinin tarihinde işte böyle bir andır. O gece milletimiz kadını erkeği, genci yaşlısıyla 83 milyon yekvücut olarak tarihe altın harflerle geçecek, asla unutulmayacak üzerinde hep konuşulacak bir zafer kazanmıştır. FETÖ’cü hainlerin kurşunları, tankları, helikopterleri, uçakları, namluları karşısında istiklaline sahip çıkan milletimiz devletimizi bir darbe girişiminden kurtarmanın yanında topyekün bir işgal tehdidini de bertaraf etmiştir. Bugün burada evlatlarıyla eşleriyle anne babalarıyla kardeşleri ile birlikte olduğumuz şehitlerimizle bizzat gazilerimiz o gece nesilden nesile aktarılacak büyük bir kahramanlık destanına imza atmışlardır. Atılan kurşunların getirilen tekbirler karşısında adeta eridiği o karanlık gece Allah’ın yardımı, mazlum ve mağdurların duası, aziz milletimizin cesareti, şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığı sayesinde ülkemiz ve milletimiz için aydınlık bir yarına dönüşmüştür.”

Devlet ve millet bünyesini 40 yıl boyunca habis bir ur gibi saran FETÖ’ye karşı 15 Temmuz’un ardından çok daha etkili ve kararlı tedbirler aldıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ordumuz, emniyet teşkilatımız, mülkiye, hariciye ve adliye teşkilatlarımız FETÖ’cü unsurlardan temizlendikçe adeta kendini yeniden buldu. 15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin DEAŞ’tan PKK, YPG’ye kadar tüm terör örgütlerine ağır darbeler indirmesinin gerisinde FETÖ virüsünün bünyeden temizlenmesi vardır. FETÖ unsurlarından arındırdığımız yargımız yeniden milletimizin adalet arayışının umudu haline dönüşmüştür. Evlatlarımızın zihinlerini örgütün sapkın emelleri için iğdiş eden öğretmenler, dershaneler, özel okullar tasfiye edildikçe çocuklarımızın ufku açılmaya başlamıştır. İçindeki hainlerden arındırılan Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye’nin ve bekası söz konusu olduğunda hiçbir tereddüt göstermeden her türlü operasyonu icra edebilecek imkanlara kavuşmuştur.”

15 Temmuz’un demokrasiye güç katmanın yanı sıra Türkiye’nin terörle mücadelesinde de bir milat olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sadece sınırlarımız içinde değil Suriye ve Irak’ta yuvalanan terör örgütlerine yönelik tarihimizin en büyük operasyonlarını düzenledik. Böylece ülkemizi terör örgütleri aracılığıyla güneyinden kuşatma planlarını bozguna uğrattık. Doğu Akdeniz’de attığımız adımlarla milletimizin ve Kıbrıs Türkleri’nin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk. Allah’a hamdolsun, Türkiye bugün milli güvenliğine yönelik tehditleri kendi imkanlarıyla kaynağında yok edecek güç ve kabiliyete ulaşmış bir ülkedir. Bir dönem terörle mücadele operasyonları için bile kimi küresel güçlerin icazetini, yardımını arayan eski Türkiye artık tamamen mazide kalmıştır.”

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ