Kasulidis: “Jerusalem Post, Againor tatbikatı hakkında talihsiz bir imada bulundu”

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Rum yönetiminin bütün diplomatik misyonlarına gönderdiği ve Rum yönetiminin kapalı Maraş-Ercan Havaalanı merkezindeki “Güven Yaratıcı Önlemler” (GYÖ) teklifinin açık olduğunu kaydettiği 3 sayfalık muhtırada Rum Milli Muhafız Ordusu’nun kısa süre önce İsrail Silahlı Kuvvetleri ile birlikte icra ettiği “Agapinor 2022” kod isimli tatbikata da atıfta bulundu.
Haftalık Kathimerini’ye göre, Kasulidis, Rum diplomatik misyonlarına gönderdiği 6 Haziran tarihli muhtırada “Agapinor 2022” tatbikatı hakkında “tamamen savunma maksatlı olmasına karşın uluslararası basında (Jerusalem Post) ‘İran ve Hizbullah’a yönelik saldırı eylemleri simülasyonuna odaklanıldığı’ gibi talihsiz imada bulunuldu. Bu, hiçbir şekilde, tatbikatın gerçek hedef ve felsefesini yansıtmamaktadır” ifadesine yer verdi.
Bu noktada Türkiye’nin Rum-İsrail ortak tatbikatı (agapinor) nedeniyle söylemini sertleştirdiğine dikkat çeken Kasulidis, Türkiye’yi “gerçekleri çarpıtmak ve bölgede yeni gerilimler yaratmak çabasında olmakla” suçladı.
Gazeteye göre, Rum yönetimi, GYÖ teklifinin Kıbrıs Türk tarafında kabul görmemesinden duyduğu “hayal kırıklığına” işaret ettiği muhtırada şu vurguyu yapldı:
“GYÖ teklifimizin Kıbrıs Türk tarafınca reddedilmesinden duyduğumuz yoğun hayal kırıklığına rağmen bizim taraf, müzakerelerin yeniden başlama şartlarını ve bu yönde hareketlilik yaratma çabalarını samimiyetle sürdürecek, bunun bütün direkt muhataplarımızca açıkça anlaşılması gerekir” denildi.
Aynı gazete Kasulidis’le yaptığı özel söyleşiyi de “Ege’deki Erdoğan Gerilimi Bizi Kaçınılmaz Olarak Etkileyecek” başlığı altında aktardı.
Gazeteye göre, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümü hedefli müzakerelere yeniden başlama iradelerinin GYÖ tekliflerinde varlığını koruduğuna işaret eden Kasulidis, mucize olup, Türk tarafının tavrını değiştiremeyeceğini bildiklerini söyledi. Kasulidirs, şunları ekledi:
“Ancak tezlerimizin uluslararası unsurun onayını alması önemlidir. Karşı karşıya kaldığımız Türk revizyonist yaklaşımı ve Kıbrıs Türk liderliğinin uzlaşmazlığı yanında bir de uluslararası unsurdan eleştirel veya eşit mesafe tavrıyla karşılandığımızı hayal edin… Yabancı unsurla görüşüyoruz. Daha önce onlardan ‘Türk tavrının değişmesi için siz ne yaptınız? Kıbrıslı Türklere karşı tavrınız nedir’ tarzında eleştiriler alıyorduk. Bundan sonra uluslararası toplumun dikkati Türk tarafının revizyonist ve uzlaşmaz hareketlerine yönelmelidir.”
Son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında Adalar Denizi odağındaki gerilim hatırlatılarak bu gerilimden etkilenme endişesi taşıyıp taşımadığı sorulan Kasulidis, Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Adalar Denizi’nde “suni gerilim yaratmaya çalışmakla” suçladı ve böyle bir durumda Kıbrıs’ın etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kasulidis, özetle şunları ekledi:
“Yunanistan’la her zaman temas içerisindeyiz ve sürekli görüşme, koordinasyon ve eylem içerisindeyiz. Biz Yunanistan’ın Ege ve egemenlik haklarıyla ilgili tezlerini yalnız şifahen değil AB Dış Konular Konseyi’nde de destekliyoruz.
NATO’ya girsek bile güvenliğimizi kapsamaz çünkü tehdidin geldiği yer NATO üyesidir. NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmamamız gerektiğini gösteren birçok unsur var. Bu, böyle bir ihtimali tamamen dışladığımız anlamına gelmiyor, şartlar böyle bir şeye olanak tanırsa…”