İktisatbank piyasa analizi: “Yeni dönem” vurgusu öne çıksa da, Rusya’dan petrol alımı zirveyi gölgeledi

İktisatbank’ın 26 Eylül 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
Dün Türk mali piyasaları, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyaretini takip etti. ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beyaz Saray’da resmî törenle karşılandı. Görüşme öncesinde Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sürece girildiğini belirterek F-35, F-16 ve Halkbank konularının kapsamlı şekilde ele alınacağını söyledi. Trump ile Erdoğan samimi ve dostane pozlar verirken, Trump, Erdoğan için “zor ama başarılı bir lider” olarak tanımlayarak kendisini sevdiğini ve saygı duyduğunu belirtti.
İki ülke arasındaki ticaret ve savunma iş birliğinin güçleneceğine vurgu yapılırken, iki liderin savunma sanayii ve enerji başlıklarında yakınlaştığı dikkat çekti. Suriye meselesi ile ilgili olarak Trump Erdoğan’ı bir kez daha tekrar tebrik ederken, Rusya’dan petrol ve gaz almayın demesi olumsuz bir başlık olarak ön plana çıktı. Toplantının ardından Trump, görüşmenin çok verimli geçtiğini belirterek birçok konuda ilerleme kaydedildiğini ifade etse de, görüşme ardından basın toplantısının olmaması ise dikkatimizi çekti! Henüz taraflardan yazılı resmî bir açıklama da göremedik.
Erdoğan-Trump görüşmesi öncesinde ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Barrack oldukça ilginç bir açıklamada bulunurken, iki ülke arasındaki ilişkinin son 10 yılda birkaç açmaza sıkıştığını, bunun aşılması gerektiğini belirterek “Türkiye’ye meşruiyet veriyoruz, büyük değişiklikler göreceksiniz” açıklamasında bulundu. Türk mali piyasaları dün günü bekle ve gör stratejisi izleyerek geçirdi. Fiyatlamalarda anlamlı bir değişim göremedik. Bu sabah USDTRY kuru hafta sonu valör etkisi ile 45,56 seviyelerine yükselirken, dün borsa istanbul günü yatay tamamladı. Kontrat değişimi ardından 5 yıl CDS risk primi 263 baz puanda yer alırken, tahvil faizlerinde ise önemli bir değişim olmadı. Bugün Türk mali piyasalarında ABD ziyaretinin fiyatlama davranışına nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz.
Her hafta perşembe günü olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini yine enine boyuna irdeledik. 19 Eylül ile biten haftada, parite etkisinden arındırılmış seriye göre yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi, tüzel müşteriler kaynaklı 1,2 milyar dolar artış kaydetmiş. TL mevduat faizleri 2023’ten bu yana en düşük seviyeye gerilerken, Tefas verilerine göre, Mart ortasında %30 seviyelerinde olan döviz payı, yaşanan siyasi gelişmelere paralel yeniden %36 seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Son verilere göre fonlardaki döviz cinsi portföy büyüklüğünün 57,8 milyar dolar olduğunu not edelim. Ancak, büyük resim itibariyle TL mevduatın toplam mevduat içinde payının %60 seviyelerinde kalmaya (DTH ve KKM’nin toplam mevduat içerisindeki payı %40) devam ettiğinin de altını çizmemiz gerekiyor. TCMB’nin güncel analitik bilançosuna göre, net yabancı para pozisyonu 24 Eylül tarihinde 44,8 milyar dolar düzeyine ulaştı. Bir hafta önce bu rakamın 40 milyar dolar seviyesinin hemen üzerinde olduğunu not edelim. Rezervlerdeki güçlenmenin arkasında altın fiyatlarını değerleme etkisinin büyük olduğunun da göz ardı etmesek de, rezervlerdeki artışı olumlu anlamda yorumladık. Yurt dışı yerleşiklerin menkul kıymet pozisyonu ise Hazine’nin eurobond ihracının da yardımı ile net anlamda 2,6 milyar dolar iyileşme kaydetmiş.
Yurt dışında ise, küresel hisse senetlerinin haftanın son iş gününü zayıf bir şekilde tamamladıklarını görüyoruz. ABD borsaları %0,5 oranında gerilerken, istihdam ve büyümeye yönelik verilerin beklentilerin üzerinde gelmesi, Fed’in faiz indirimlerine dair soru işaretlerini artırdı. Dün açıklanan verilere göre, haftalık işsizlik maaşı başvuruları gerilerken, ikinci çeyrek büyümesi ise %3,8 ile yukarı yönlü revize edildi. Fed yetkilileri temkinli açıklamalar yaparken, Trump’ın ‘adamı’ Miran ise faiz indirim yönünde taleplerini yineledi. Piyasalar ekim ayında 25 baz puanlık indirime hâlâ yüksek olasılık verse de, yılın geri kalanına dair agresif gevşeme beklentilerinin gerilediğini görüyoruz. Piyasaların gözü bu noktadan sonra Fed’in tercihlerine ışık tutacak kritik PCE enflasyon verisine çevrileceğini düşünüyoruz.
Asya tarafında ise ABD Başkanı Trump’ın 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak yeni gümrük tarifeleri piyasaları sarstı. Markalı ilaçlara %100, ağır kamyonlara %25 ve mobilya ürünlerine %30–50 arası tarife duyurusu, özellikle ilaç hisselerinde sert satışlara yol açtı. Tayvan ve Hong Kong borsaları %2’nin üzerinde sert bir şekilde gerilediğini görüyoruz. Asya genelinde hâkim olan koyu kırmızı renk döviz piyasasına da yansıdı. Güçlü ABD verileri ve faiz indirimi beklentilerinin azalması doları desteklerken, sepet bazında DXY üç haftanın zirvesine yükseldi. YEN karşısında dolar 150 seviyesine yaklaşarak neredeyse son iki ayın zirvesini test ederken, benzer bir şekilde EURUSD paritesi de son üç haftanın dibine gerileyerek 1,1650 seviyesini test etti. Petrol fiyatları yükseliş trendini sürdürürken, Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 70 dolar seviyesine dayanarak neredeyse son yedi haftanın zirvesini test etti. Nasdaq’da işlem gören enerji ETF XLE’ye alıcı gözüyle bakmaya başladık. Aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere, haftalık kapanış seviyesi önem arz edecektir.
Kıymetli madenler cephesinde ise altın soluksuz yükseliş ardından sağlıklı bir şekilde dinlenmeye geçerek 3,740 dolar civarında kalırken, gümüş ise güçlü görünümünü koruyarak 45 dolar seviyesinin üzerini test etti. Teknik mânâda çok uzun bir süredir dile getirdiğimiz 50 dolar zirvesini artık an meselesi olduğunu, patlayıcı hareketin ise teknik analizde sıklıkla görülen fincan ve kulp formasyonun çalışması ile başlayacağını düşünüyoruz. Yolumuz çok uzun ve bir o kadar da heyecanlıyız! Kıymetli madenlerin şaha kalkması ile kripto paralar cephesinde ise sert satışlar yaşanıyor. Özellikle 125bin dolar seviyesindeki hedefimize ulaşan bitcoinde geri çekilmeyi anlayışla karşılarken, büyük resmi biraz kez daha anlatmak istiyoruz.
Parasal sistemde büyük bir reset yaşanıyor. Çılgın Trump ve ekibinin kıymetli madenler ve bitcoin ile ABD borcunu küçültme planları olduğunu düşünüyoruz. Trump’ın geçen hafta Washington’ta Kongre binası yakınına dikilen elinde bitcoin tuttuğu altın rengi heykelini de göz ardı etmemek gerekiyor. Doların küresel rezervlerdeki payı hızla gerilerken, önümüzdeki yıllarda merkez bankası rezervlerinde altının yanı sıra bitcoinin de yer alacağı düşünüyoruz. Trump, çok açık bir şekilde, doların küresel rezerv gücünün getirdiği yükü taşımakta zorlandıklarını, güçlü dolar istemediklerini hemen hemen her platformda belli ediyor. Jeopolitik gerilimler, FED’in bağımsızlığının tehlike altında olması ve de-dolarizasyon süreci de kıymetli madenler ve bitcoin trendi hızlandıracak ana faktörler olarak ön plana çıkıyor.
Ne altının ne de bitcoinin doları tahtından edeceğini düşünmesem de, rezerv çeşitlendirmesinde daha fazla yan yana görüleceklerini de göz ardı etmiyorum. Tek kutuplu fiat paraların yanı sıra, değer saklama araçları olan kıymetli madenler ve bitcoinin, kurumların portföylerinde artan bir şekilde yer alacağı yeni bir dünya düzenine doğru ilerlediğimizi düşünüyorum. Altın ve gümüşün yanına, Bitcoinin ya da Nasdaq’da işlem gören ETF IBIT’in vakti gelince (kıymetli madenler rallisinin hız kesmesi ardından) portföylerde yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Haber akışında ise, ABD’de hükûmet yeniden kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu okuyoruz. Eğer Kongre’de bütçe için uzlaşma sağlanamaz ve sağlık harcamalarındaki kesintiler geri alınmazsa, 1 Ekim itibariyle hükûmetin kısmen kapanması gündeme gelecek. Trump yönetimi, hükûmet kapanması hâlinde bazı federal çalışanların kalıcı olarak işten çıkarılabileceği tehdidini gündeme getirdi. Fonlama sağlanamazsa bu, 1981’den bu yana 15’inci kapanma olacak. Öte yandan, Trump, TikTok’un ABD operasyonlarının satışını onaylayan kararı imzaladı. Yaklaşık 14 milyar dolar değer biçilen yeni şirkette Oracle ve Silver Lake %50 hisse alacak, ByteDance’in payı %20’nin altına inecek. Algoritmanın kontrolü ABD merkezli ortak girişime devredilecek, ancak ByteDance’in etkisinin tamamen bitip bitmediği ise belirsizliğini koruyor.
Trump, İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesine izin vermeyeceğini söyleyerek “durma zamanı” mesajı verdi. Aynı zamanda Gazze savaşını bitirmek için yeni bir barış planı sunduğunu ve kısa sürede anlaşma olabileceğini belirtti. İsrail’in ilhak planlarına karşı uluslararası baskı artarken, Gazze’de devam eden çatışmalar ve insani kriz küresel tepkileri büyütüyor.