Erhürman Alevi Kültür Merkezi Mağusa Şubesi’ni ziyaret etti: Çoğalarak yolumuza devam ediyoruz!

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Gaffar Güzel Başkanlığındaki KKTC Alevi Kültür Merkezi Mağusa Şubesi’ni ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı’na dair vizyonunu anlattı.

Erhürman’a ziyaretinde CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, CTP Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp ve bazı milletvekilleri de eşlik etti. Ziyarette konuşma yapan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı’nın sembolik bir makam değil, Kıbrıs Türk halkının dışarıya açılan tek siyasi penceresi olduğunun altını çizdi.

CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali de görüşmede yaptığı konuşmada, “Tufan Erhürman, CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi ancak yoluna halkın adayı olarak devam ediyor. Çok farklı siyasal geçmişlere sahip yurttaşlar destek beyan ediyor. Her geçen gün çoğalarak yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. KKTC Alevi Kültür Merkezi Mağusa Şubesi Başkanı Gaffar Güzel ise ziyaretlerinden dolayı Tufan Erhürman ve ekibine teşekkür etti.

Tufan Erhürman: CUMHURBAŞKANLIĞI SEMBOLİK DEĞİL, DIŞARIYA AÇILAN TEK SİYASİ PENCEREDİR

Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanının beş yıllık görev süresinde ortaya çıkan tabloya işaret etti ve söz konusu tablonun herkes tarafından değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Beş yıl boyunca yapılanlardan hoşnut muyuz, değil miyiz, bunun hesabını çıkaracağız” diyen Erhürman, KKTC’nin tanınmış bir devlet olmadığını, tanınmış bir devlet olmadığı için Cumhurbaşkanlığı dışındaki makamların dünyayla bağlantı kurmasının da mümkün olmadığını ifade etti.

Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturabilecek olan tek makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır; toplum liderliği sıfatıyla” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı’nın sembolik değil, dışarıya açılan tek siyasi pencere olduğuna vurgu yapan Erhürman, geçmiş dönem Cumhurbaşkanlarının yaptıklarını anımsattı. “Bu ülkeden dört Cumhurbaşkanı geçti, hepsi müzakere etti. Şimdi ise hiç müzakere edilmedi. Daha önce müzakere olmadığında Cumhurbaşkanlarımız en azından güven yaratıcı önlemler üzerinde çalışırlardı. Örneğin, bu ülkede 9 kapı açıldı ve her Cumhurbaşkanının döneminde en az bir kapı açıldı” diye konuşan Erhürman, ilk defa bir dönemde, tek kapının bile açılmadığın altını çizdi. Tufan Erhürman, “karma evliliklerden doğan çocukların” vatandaşlık sorununa da işaret ederek “Karma evlilikler diye anılan evliliklerden doğan çocuklar var. Hristodulidis, bu çocukların insan hakkını ihlal ederek AB vatandaşlığı vermeyi yıllardır reddediyor. 2004’ten sonra başvuranların bazıları vatandaşlık alabildi, fakat son dönemde kimseye verilmedi. Bu konu beş yıl boyunca bir kez bile gündeme getirilmedi” dedi.

“YANLIŞ DIŞ POLİTİKA YÜZÜNDEN MEMLEKET AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNÜŞÜYOR”

Erhürman, “Sayın Tatar, beş yılı “egemenlik” söylemleriyle geçirdi. Hepimize hoş geliyor ama egemenlik nedir? Egemenlik, bu adanın tamamıyla ilgili karar verebilme yetkisidir. Peki şu anda bu ada ile ilgili kararları kim veriyor? Hristodulidis, ABD ile anlaşma imzalıyor, İsrail’e Baf Hava Üssü’nü kullanma hakkını veriyor, hidrokarbon çıkarılırsa parasını alacağını söylüyor. Bizi görmezden gelen, yok sayan bir Hristodulidis var ve bütün ada adına egemenlik kullanıyor” dedi ve Kıbrıs Türk halkının haklarını almak için masada olacaklarının altını çizdi. “Sayın Tatar, “Ben kuzeyde ayrı, güneyde ayrı devlet istiyorum” diyor. Peki, ayrı devlet istiyorsun da, güneyde çıkan hidrokarbon üzerinde nasıl egemenlik iddia ediyorsun?” diye soran Erhürman, bu ülkede bir çözüm bulununcaya kadar, bir Kıbrıslı Rum çocuğu hangi haklara sahipse, bir Kıbrıs Türk çocuğunun da aynı haklara sahip olacağının altını çizdi. “İki ayrı devlet istediğini söylüyor ama aynı zamanda “Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmem” diyor. Türkiye’nin garantörlüğü bütün Kıbrıs adasının üzerindedir.

İki ayrı devlet olacaksa Türkiye güneydeki devleti de mi garanti edecek?” diye soran Erhürman, dünyanın da bu söylenenleri anlamadığını vurguladı. Tufan Erhürman, “Biz beş yılı geride bıraktık. Bu beş yıl içinde yerimizde saymadık, tam tersine geriye gittik” ifadelerini kullandı. “Sarayönü’nde ‘egemenlik’ demek yetmez. Ben bu halkın egemenlik hakkını masada söke söke almak için adayım” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının, bir kişinin ve etrafındaki birkaç kişinin köşkü ya da sarayı olmadığını kaydetti. Tufan Erhürman, “19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı, bu ülkenin yetişmiş insanlarının ortak akılla yöneteceği ortak evi olacaktır” diye konuştu. “Yanlış dış politika yüzünden memleket açık hava hapishanesine dönüşüyor” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yeniden kurumlarıyla gurur duyacağına dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Beş boş yıl geçirdik. Sadece zaman kaybetmedik, aynı zamanda birçok kazanımımızı da yitirdik, geriye gittik” diye ekledi.

ERKUT ŞAHALİ: DERDİMİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUKLARIMIAZ YURT OLARAK KALABİLMESİDİR

Ziyarette söz alan CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, ülkenin kritik bir dönemden geçtiğine dikkat çekti. “Son beş yılda hepimizin gözleri önünde ciddi bir erozyon yaşandı, varlık sebeplerimiz zayıfladı” diyen Şahali, bu eksende bir Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru gidildiğine vurgu yaptı.

Uzun süredir yollarda olduklarının altını çizen Şahali, “Tufan Erhürman, CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi ancak yoluna halkın adayı olarak devam ediyor. Çok farklı siyasal geçmişlere sahip yurttaşlar destek beyan ediyor. Her geçen gün çoğalarak yolumuza devam ediyoruz. Bizim derdimiz, bu toprakların çocuklarımıza yurt olarak kalabilmesidir ve bu doğrultuda hareket ediyoruz. Ülkede yönetsel alanda çok ciddi bir boşluk oluştu, kamu kaynaklarının heba edildiği çarpık bir düzen ortaya çıktı” dedi.