İktisatbank piyasa analizi: Dolar ‘ölçü’ gücünü kaybetti. Kıymetli metaller yükseliyor: Kâr al bölgesi nerede?

İktisatbank piyasa analizi: Dolar ‘ölçü’ gücünü kaybetti. Kıymetli metaller yükseliyor: Kâr al bölgesi nerede?

İktisatbank’ın 14 Ekim 2025’e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

Türk mali piyasaları dün hem iç hem de dış kaynaklı baskıların etkisiyle zayıf bir günü geride bıraktı. Trump’ın cuma gecesi ticaret savaşlarını yeniden gündeme taşımasıyla küresel piyasalarda başlayan satış dalgasına, Ankara Büyükşehir Belediyesi etrafında yaşanan gelişmelerin yarattığı siyasi tansiyon da eklendi. 24 Ekim’deki CHP davasının yaklaşması, iç siyasi risk algısını artırarak TL ve TL cinsi varlıklar üzerinde satış baskısını güçlendirdi. Borsa İstanbul endeksi günü %1,5 kayıpla tamamlarken, art arda yüksek gelen enflasyon verileri sonrasında TCMB’nin gelecek haftaki PPK toplantısında faiz oranlarını sabit tutacağı beklentisi de piyasa moralini zayıflattı.

Faiz oranlarına yönelik beklentinin fiyatmama davranışına girmesi ile banka endeksinde kayıp oranı %2’yi aştı. Dün sonuçlanan Hazine’nin tahvil ihracında da beklenti cephesinde yaşanan değişimin ayak izlerini gördük. Ekim başında %39,30 seviyesini test eden iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi dün 30 baz puan kadar yukarıya gelerek %40,30 seviyesini test etti. Yabancı indinden Türkiye’nin risklerini yansıtan beş yıl vadeli CDS risk primi 268 baz puan seviyesine hafif de olsun yükselirken, USDTRY kuru ise otoritenin kontrolünde, faiz farkını üzerine ekleyerek bebek adımları ile 41,80 seviyesinin üzerine yerleşti.

Her ne kadar TCMB’nin faiz indirimine gitmeme olasılığı, enflasyonla mücadele ve TL’nin istikrarı açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilebilse de, uzun süredir “biraz daha sabredin, faizler yakında inecek” beklentisiyle yaşayan reel sektör için tablo pek iç açıcı değil. Daha önce de vurguladığımız gibi, artık enflasyonla mücadelenin sorumluluğu yalnızca TCMB’nin sahasında değil. Zira sadece faiz silahına başvurarak -yani paranın maliyetini artırıp talebi baskılayarak- enflasyon ancak bugünkü seviyelere kadar indirilebildi. Ancak yüksek faizlerin yarattığı servet etkisi (daha fazla harcama eğilimi) ve üretim tarafında oluşan baskı (sanayisizleşme riski) başka dengesizlikleri tetikliyor. Bugün TCMB faizi daha da artırsa, kira fiyatları (barınma) düşecek mi? Yoksa bunun için daha fazla konut mu üretmek gerekiyor? Bundan sonrası için yapısal reformlara ağırlık verilmesi şart; ancak bu tür adımların etkili olabilmesi zaman alacak. Kamu açısından maliyetli ama kalıcı çözümler sunan bu reformlar ertelendikçe, kısa vadede yine reçeteyi yazmak TCMB’ye düşecek gibi görünüyor.

Haftanın son iş gününde Trump’ın ticaret savaşlarını yeniden alevlendiren açıklamaları, tarihin en büyük kripto tasfiyesini tetiklemiş ve S&P500 endeksinde 2,5 trilyon dolarlık piyasa değeri kaybına yol açmıştı. Ancak ardından Trump’ın ticaret adamı kimliğine daha uygun, yumuşatılmış söylemleriyle ABD borsaları dün geceyi yükselişle kapattı. “Xi ile görüşmeye pek gerek kalmadı” diyerek tansiyonu artıran Trump’ın sözlerini, ABD Hazine Bakanı Bessent dengeledi ve iki liderin bu ay sonunda Güney Kore’de görüşeceğini doğruladı. Buna karşın, nadir toprak elementleri ihracatına dair gerginliklerin hâlâ sürdüğünü görüyoruz. Her ne kadar diplomatik ton geçici olarak yumuşamış olsa da, yatırımcıların temkinli havası henüz dağılmış değil.

Yeni gün başlangıcında, Asya cephesinde kararsız bir seyrin hâkim olduğunu söylememiz gerekiyor. Şangay borsası hafif de olsun gerilerken, Güney Kore borsası ise Samsung’un güçlü kâr tahminiyle %1 yükseldi. Siyasi belirsizliklerin gölgesinde, tatil sonrası, gösterge endeks Japonya borsasının ise %1,2 düşüşle başı çektiğini not edelim. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise yatay bir başlangıç olduğunu görüyoruz. EURUSD paritesi son üç gündür olduğu üzere aşağıda 1,1560 seviyelerinden tepki vermeye çalışırken, Yen, Japonya’daki siyasi belirsizlik nedeniyle zayıf kaldı. Dolar endeksinin ise dün elde ettiği kazanımların bugün bir kısmını geri verdiğini görüyoruz. Kripto paralar cephesinde ise cuma günü yaşanan sert satışlar ardından toparlanma isteği görülse dei, taşların yerine henüz oturmadığını söylememiz gerekiyor. Bitcoin cephesinde yeniden yükseliş isteğinden söz edebilmemiz adına, teknik bir bakış açısı ile 108-109bin dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmememiz gerekiyor. Bu sabah bitcoin 114bin dolar seviyesinin altına tekrar gerilediğini not edelim.

Öte yandan, hem altın hem de gümüş sırasıyla 4bin ve 50 dolar seviyelerini aşarak önemli bir dönüm noktasına ulaştığının altını kalınca çizmek gerekiyor. Bu yükseliş, değerli metallerdeki rallinin daha yeni başladığını ve önümüzdeki yıllarda da süreceğine işaret ediyor! Yatırımcılar, hızla büyüyen bütçe açıkları ve para birimlerinin değer kaybı riskine karşı kendilerini korumak için “debasement trade” olarak bilinen eğilime yönelirken, devlet tahvilleri ve kâğıt paradan uzaklaşıp reel varlıklara geçiyorlar. Bu yönelimi yalnızca bütçe açıkları değil, aynı zamanda jeopolitik belirsizlikler, faiz indirim beklentileri, merkez bankalarının alımları ve ETF girişleri de destekliyor.

Altının ons fiyatı sabah 4,166 dolar seviyesine yükselerek yeni bir rekor kırdı. Bu yıl %60’a yakın değer kazanan altını, 53,50 dolar seviyesine yükselen gümüş takip ediyor. Gümüşün sene başına göre getirisinin %84 olduğunu not edelim. Her ne kadar ismi büyük kurumlar altında 5bin dolar seviyelerini zikretmeye başlasalar da, biz oyun planımıza sadık kalmayı tercih edeceğiz. Teknik mânâda, 15 Eylül tarihli bültenimizde, 3,400 dolar seviyesinin yukarı aşılması ile başlayan teknik hareketin ilk hedef seviyesini 3,700 dolar, akabinde ise 4,250 dolar olacağını belirtmiştik (söz konusu tarihli grafik aşağıdadır). 3,700 dolar seviyesinde bulunan ilk hedef seviyesinin geçilmesi ile daha da kuvvetlendirdiğimiz pozisyonlarımızda, yukarıda 4,200 – 4,250 dolar seviyesini kâr al noktası olarak çalıştırmak için adeta pusuda bekliyoruz. Benzer bir şekilde, çok uzun bir süredir büyük bir potansiyele sahip diyerek yatırımcıları bıkmadan usanmadan bugünler için hazırladığımız gümüş uzun pozisyonlarımızı da, altın gümüş rasyosunun 77,50 seviyesine ulaşması ile realize edeceğiz! Akabinde büyük resimde, oyun planımıza sadık kalarak, kâr satışlarının bitmesi ardından yeni dünya düzenine ya da önümüzdeki yıllarda yaşanabilecek büyük çaplı itibarlı paralarda değer erozyonunu fiyatlamaya devam ederek yeniden uzun pozisyona geçeceğiz.

Hamas’ın son İsrailli rehineleri serbest bırakması ve İsrail’in yüzlerce Filistinli tutukluyu iade etmesiyle iki yılı aşkın süren Gazze savaşı resmen sona erdi. ABD Başkanı Trump, Mısır’daki zirvede ateşkes anlaşmasını “Kutsal Topraklarda güneş yeniden doğuyor” sözleriyle duyurdu. ABD, Mısır, Katar ve Türkiye’nin arabuluculuğu ile imzalanan bu ilk aşama anlaşma, rehinelerin ve mahkûmların takasını ve İsrail’in kısmi çekilmesini kapsıyor. Ancak savaşın ardından Gazze’nin yönetimi, güvenliği ve yeniden inşası gibi konular hâlâ belirsizliğini koruyor. 68 bin kişinin yaşamını yitirdiği bölgede açlık ve yıkım sürerken, kalıcı barışın sağlanması önünde büyük engeller bulunuyor. Trump, bu sürecin “bölgesel barışın başlangıcı” olabileceğini savunurken, hem İsrailliler hem de Filistinliler tarafında sevinç ve rahatlama duygularının hâkim olduğunu gözlemliyoruz.

2025 Nobel Ekonomi Bilimleri Ödülü, ekonomik büyüme dinamikleri üzerine yaptıkları çalışmalarla Joel Mokyr, Philippe Aghion ve Peter Howitt’e verildi. Üç isim, sürdürülebilir büyüme, teknolojik yenilik ve “yaratıcı yıkım” kavramlarını merkeze alan araştırmalarıyla modern ekonominin dönüşümünü anlamada yeni bir çerçeve sundukları için ödüle layık görüldü.

Sosyal Medyada Paylaş
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ